Adada 3. günümüz. Zeynep kahvaltı sonrası üzüm bağlarını görmeye ve şarap tatmaya gidiyor. Ben yürüyüşe çıkıyorum. Komşu teyzelerle pazara, sonrasında kartlarımı göndermek için postaneye gidiyorum. Akşam yemeği için Maya’ya rezervasyonumuz var. Sahibi Selçuk Aykan arıyor. Kendisi sizli-bizli hitap şeklinden hoşlanmıyor, “Türkiye’de iş adamları sizli-bizli hitap eder birbirine” diyor. “Et mi, balık mı?” diye soruyor. “2…
DESTİNASYONLAR
Doğu Karadeniz Bölüm V (Maral –Mindieti- Şelalesi)
Sabah kahvaltısından sonra Maral Köyü’ne doğru kısa bir araba yolculuğu yapıyoruz. Köyün camisini – ahşap mimarisi çok güzel – gezdikten ve biraz soluklandıktan sonra bugünkü hedefimiz olan Maral Şelalesi’ne doğru yola koyuluyoruz. Araçtan indikten sonra yaklaşık 30 dakika yürüyerek varılan Maral Şelalesi’ne iniş çok dik. O bölgede çocukluğundan beri yaşayan Salih Arslan da üşenmeden toprağı…
Zürih’in En Lüks Caddesi: BahnhofStrasse
1871 yılında inşa edilmiş Neo-Rönesans tarzı tren istasyonu şehrin tam merkezinde konumlanmış. Bahnof’un kapıları Zürih’in lüks markaların ve restoranların yer aldığı en pahalı caddesi Bahnhofstrasse’ye açılıyor. Zürih’in en lüks bulvarı Bahnhofstrasse’deki ParadePlatz’da konumlanmış Galerie Gmurzynska’da bu aralar New York’lu artist Scott Campbell’ın “Bless This Mess” isimli sergisi var. Sergide Amerikan Dolarını kullanıp farklı eserler ortaya…
Doğu Karadeniz – Bölüm IV (Pokut – Şenyuva – Machael)
Pokut göz alabildiğine ladin ormanları ile kaplı. Büyülü bir yer burası. Burada yayla insanlar için özgürlük demek. İnsanlar özgürce yayılıyor yaylada toprağa, hayvanlar da diledikleri gibi dolanıyor, otluyor… Vartevor gelip çattığında ise gece yaylada seçilen bir evin ahırında tulum eşliğinde horon vurulur , türkü söylenirmiş. Eğer grup içinde birbirini beğenen genç kız- erkekler varda, “sevdalık”…
Londra – Doğu Yakası Hikayesi: Brick Lane
Kraliçesi, prensleri, Londra Kalesi, kırmızı otobüsleri ve siyah taksileri, her gün şehrin farklı bir yerinde açılan restoranları, ödüllü müzikalleri, sanat ve tasarım üzerine sergileri, galeri ve vazgeçemediğim pazarları ile Londra her mevsim yağmurlu olmayı başaran havası ile benim kalbimde ayrı bir yere sahip. New York, Paris ve Londra üçlemesinde ben seneler önce tercihi yaptım bile……
Doğu Karadeniz – Bölüm III (Elevit –Hazindağ ve Pokut)
Sabah çok erken kalkıyoruz. Bahçede sandviçlerimizi ve öğle yemeği paketlerimizi hazırlayıp yola koyuluyoruz. Bugün gerçekten de trans yayla yapacağız. Çat Vadisi’ndeki tüm yaylaları gördükten sonra Karadeniz’de belki de yürünebilecek en güzel rotalardan biri olan Amlakit- Hazindağ rotasını yürüyeceğiz. Kahvaltı sonrası Gito’dan ayrılıp araç ile 1 saat süren bir yolculuktan sonra Elevit Yaylası’na varıyoruz. Elevit Yaylası…
Londra – Doğu Yakası Hikayesi: Shoreditch ve Spitalfields Market
Şimdi kaçıncısıydı hatırlamıyorum ama Tom Cruise’un Mission Impossible filmlerinden birinde telefon ile konuştuğu ve bu sayede ünlenen Shoreditch High Street üzerindeki Liverpool Street Station Londra’da hukuk stajı yaptığım büronun yer aldığı Exchange Square’e gitmek için son durağımdı. Bu bölgenin ve istasyonun karşısında yer alan Spitalfields Market’in gün geçtikte yeni açılan dükkan ve Londra’nın yeni ve…
Zürih’te Alışveriş Notları – II
Eğer 50’ler 60’lar tarzı kıyafetleri seviyorsan Maison Julie tam sana göre. Çiçekli elbiseler, renkli etekler… (Laternengasse 3 – www.maisonjulie.ch) Zürih’ten alınabilecek hediyelerden bir tanesi de el yapımı ahşap saatler. Teddy’s Souvenir Shop’ta her boy ve her fiyatta saat bulmak mümkün (Limmatquai 34). Rudolf Rock’ta harika koltuklar ve sandalyeler satılıyor (Hirschengraben 3 – www.rrock.ch). Bu dükkan…