Kitaptı, imza ve okuma günleriydi derken gezi yazılarıma ara verdiğimi kabul ediyorum. Şimdi kaldığım yerden devam ediyorum.
Birkaç ay önce, Ayvalık’taki hasadın baş aktörlerinden, 1878 yılından beri yağcılıkla uğraşan Komili’nin davetlisi olarak zeytin erken hasadını deneyimlemek ve zeytinyağı üretimini yerinde görmek üzere Ayvalık’a gittim. Otuzdokuz bin yıllık bir meyve olan aynı zamanda bereket ve barışın da simgesi zeytinin mucizevi yağı çocuk büyük herkesin derdine deva. Erken hasatta ağaç dallarından zeytinleri topladık, sepetlerle üretim tesislerine gittik, burada hem taş baskı tekniğiyle hem de normal üretim sürecinde üretilen ve zeytinyağına dönüşen süreci gözlemledik. Türkiye’de zeytinler genellikle ekim ayının ilk haftası itibarıyla toplanmaya başlıyor ve yeni yılın ilk günlerine dek devam ediyor. Hem hasat hem de Cunda notlarımı sizlerle de paylaşmak istiyorum, elbette bol bol da fotoğraf!
Hasat göründüğü kadar kolay bir şey değilmiş, zeytin nazlı, kolay kopmuyor dalından. Zeytin hem insan gücüyle hem de makineyle toplanıyor. Zeytinin yere düşmemesi ve uzun süre toprak üzerinde kalmaması gerektiğinden dolayı da yaygılar yayılıyor yerlere. Toplanan zeytinler de ya zeytinyağı oluyor, ya da sofralık zeytin. Zeytin hasadının en keyifli yanı zeytinleri dalından toplayıp kendi zeytinyağımızı yaptırmamızın dışında zeytin toplayan kadınların şarkılı türkülü hasatlarını seyretmek oldu, yaptıkları işten keyif alan, iş yaparken eğlenen insan görmeyeli çok oldu sanıyorum.
İlaçtan farklı yok
Oğlum doğduğundan beri sadece yemeklerde değil pek çok yerde kullandığımız zeytinyağının faydalarını bir kez daha dinledim.
- Zeytinyağı doğrudan yenebilen tek bitkisel yağ olma özelliğine sahip. Bu nedenle, zeytinden gelen ve yağa dönüştüğünde çözülen A, D, E vitaminleri, kalsiyum ve magnezyum minerallerini barındırıyor. Çocukların en çok ihtiyaç duydukları vitaminlerden birinin D vitamin olduğunu biliyoruz.
- Katı gıdayla tanışan bebeklerde, hastalık sürecinde ya da beslenme düzeni değişikliğinde sık sık kabızlık görülebiliyor. Sabah kahvaltısından önce alınan bir iki tatlı kaşığı zeytinyağı kabızlığa iyi geliyor.
- Zeytinyağı, anne sütünde de bulunan oleik asit içeriği ile bebeklerin kemik gelişimine katkıda bulunuyor.
- Zeytinyağı cilde ve saçlara da çok faydalı, cildi besliyor ve yumuşatıyor. Bebeklerin vücudunu nemlendirmek için banyo öncesi zeytinyağı ile yapılan masaj onları rahatlatacağı gibi ciltlerini de yumuşatıyor, koruyor.
- Zeytinyağı aynı zamanda küçük bebeklerde görülen pişik sorununun giderilmesi için de birebir.
Hangi zeytinyağını ne için kullanmalı?
Zeytinin toplanma şekline, kalitesine, sıkım süresine ve sıkma tesisinin özelliklerine göre zeytinyağının kalitesi ve çeşidi farklılaşıyor. Evimize giren üç farklı çeşit zeytinyağı var.
Naturel zeytinyağı: Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak uygun bir sıcaklıkta, sadece mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen yağları ifade eder. Naturel sızma ve natürel birinci yağ olmak üzere iki çeşidi mevcuttur. Sızma zeytinyağı, doğanın sağlığını sofralarımıza taşıyan zeytinyağının en doğal, en aromatik hali aslında.
Rafine zeytinyağı: Asitlik derecesi 100 gramda % 2.0’nin üzerinde olan, kimyasal özelliği, tat ve kokusu değişmiş yağlara “ham yağ-rafinerilik yağ” adı verilir. Bu tür yağlar özel tesislerde yapısı değiştirilmeden, kimyasal kullanılmadan rafine edilir. Böylece asitlik derecesi % 0-0.3 arasında değişen ve aroması olmayan bir yağ elde edilir. Doğrudan tüketime uygun olmayan, rafinasyon veya teknik amaçlı kullanıma uygun yağlardır.
Riviera zeytinyağı: Rafine zeytinyağı ile doğrudan tüketime uygun natürel zeytinyağları karışımından oluşan ve serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda l,0 gramdan fazla olmayan yağdır. Zeytinyağının kuvvetli aroması ve kokusuna alışık olmayan ya da tercih etmeyenler bu yağı kullanabilirler.
Başlangıçlar için sızma, sıcak yemek ve kızartmalarda riviera
Peki evde yemek yaparken hangi yağı nerede kullanacağız? Bu sorunun cevabını da ödüllü şeflerimizden Eyüp Kemal Sevinç’e sordum. Sevinç; zeytinyağlılar ve başlangıçları pişirirken riviera zeytinyağını kullanmayı ancak sofraya getirirken üzerine az da olsa tat vermesi için natürel sızma zeytinyağı dökerek servis etmeyi öneriyor. Salatalarda da natürel sızma zeytinyağını kullanabileceğimizi söyleyen Sevinç kızartmalarda ise 160 dereceyi geçmemek ve yağı yakmamak kaydıyla riviera zeytinyağı kullanabileceğimizi söylüyor.
Zeytinyağı nasıl saklanmalı?
Zeytinyağı soğukta muhafaza edildiğinde donar, ısıtıldığında kalitesi bozulmadan sıvı hale döner. Zeytinyağı, güneş ışığından uzak, oda sıcaklığında ve nem almayacak şekilde ağzı kapalı olarak saklanmalıdır.
AYVALIK’TA NE YAPSAK?
Otel Önerisi: Biz Nissi Otel’de kaldık. Taksiyarhis Kilisesi’nin karşısında kalan bu butik otelin odaları eski tarz döşenmiş. Otelin kış bahçesini andıran restoran kısmı ve rengarenk şekilde dekore edilmiş avlusu ve bahçesi oldukça sevimli. Sobe ve Ortunç da sevdiğim, beğendiğim ve kaldığım diğer butik oteller.
Görülecek Yerler: Taksiyarhis Kilisesi’nin restoransyondan sonraki hali oldukça güzel. Aşıklar Tepesi’ndeki değirmen Cunda’nın sembollerinden biri olmuş durumda. Cunda’da yapılabilecek en güzel şeylerden biri tekne gezisi. Kızlar Manastırı, Dalyan, Pateriça Koyu, Ortunç ve Paşa Limanı mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.
Lezzet adresleri: Favori mekanlarımdan biri Ayna! İçeriye adım atınca kendinizi kuzey ülkelerinde sevimli bir kafede hissedebilirsiniz. Yaz, kış açık olmasını seviyorum. Deniz mahsülleri olan pilavının lezzetini başka yemeğe değişmem. İkinci favori mekanım da Bay Nihat. Buraya çocukken de gelirdik ama en taze anım 2005 yazında gidişim, dışardaki masalarda oturup her bir mezenin tadına bakmış, dostlarla harika bir akşam yemeği yemiştik. Seneler geçti, ne lezzetinden ne kalitesinden ödün verdi. Ayvalık’a, Cunda’ya gelip Ayvalık tostu yemeden de dönmeyin elbette!
Diğer Cunda ve Ayvalık önerilerim için ise bu linke tıklayabilirsiniz.
Bir cevap yazın