Salı günü sabahtan Beaubourg ve Les Halles bölgesine gidiyoruz. Burada beni çeken şey Paris’in modern sanatlar müzesi Centre Pompidou’nun borulardan oluşan renkli duvarları oluyor. Müze’de gazeteci Sylvia von Harden’in portresini ve kübist tekniği sevmesem de (Picasso duymasın!) Georges Braque’nin Le Duo isimli çalışmasını beğeniyorum. Bu bölgede Paris’teki son Rönesans dönemi çeşmesi Fontaine des Innocents’i ve…
Tüm Yazılar
Bonjour Paris!
Paris’te hava biraz serin, günlerden Cumartesi. Yaklaşık 3,5 saat süren uçak yolculuğundan sonra bavulları Haussmann üzerindeki otelimize bırakıp öğleden sonra şehri keşfetmek üzere sokaklarda dolaşmaya başlıyoruz. İlk durağımız şehrin “Quartier Tuileries” bölgesi. Bu bölgenin bir yanında Avrupa’nın en görkemli tarihi meydanlarından biri olan ve 3.200 yıllık Luksor taşının bulunduğu Place de la Concorde, diğer yanında…
Stokholm Rehberi
Stokholm Rehberi Stokholm’de nereleri gezdik, nerede kaldık, hangi restoranlarda yemek yedik, hangi sergileri, müzeleri gezdik, hangi sokaklara bayıldık, nerede alışveriş yaptık, bak burada, 3 bölüm halinde uzun uzun anlattım. Ama sana kolaylık olsun diye bir de mini rehber hazırladım. En ucuz İsveç köftesini nerede yersin, Stokholm’den hangi CD’yi almalısın, en iyi restoran, bar hangisi, vintage…
Bütün Kızlar Toplandık, Stokholm’e Kaçtık! (Bölüm – 3)
Pazartesi sabah gene erkenden sokaklardayız. Hava güneşli. Bu sabah Belediye Binası’nı (Stadshuset) görmeye gidiyoruz. Nobel Ödül Töreni resepsiyonları burada veriliyor (www.stockholm.se/cityhall) . Binanın içinde Venedik saraylarını andıran bir avlu var. Yapımındaki tüm malzeme İsviçre’nin farklı yerlerinden getirilmiş. Bina 12 yılda tamamlanmış. Bina “milliyetçi romantizm” akımının güzel örneklerinden. Resepsiyonun verildiği Blue Hall ve Golden Hall görülmeye…
Bütün Kızlar Toplandık, Stokholm’e Kaçtık! (Bölüm -2)
Pazar günü hava yağmurlu. Zaten Pazartesi kapalılar diye Pazar’ı müze gezmesine ayırmıştık, iyi oldu. Şehir merkezindeki terminalin önünden 56 numaralı otobüse bindin mi, National Museum’a (Milli Müze) 2dakika mesafede iniyorsun. 11’den önce gelirsen, kapıda müzenin açılmasını bekliyorsun (www.nationalmuseum.se). Müzede 16.000’den fazla resim ve heykel var. Bunları geçtim, geçici sergilerin de hastası oldum. Larsson’un “Ev” isimli…
Bütün Kızlar Toplandık, Stokholm’e Kaçtık! – (Bölüm 1)
Stokholm’de hava parçalı bulutluymuş. Kaşmir hırkamı bavula, şemsiyemle yağmurluğumu da el çantama koydum. Bütün kızlar (Melis, Simge & ben) havaalanında toplandık. 3 saat 20 dakika süren uçuştan sonra, Arlanda Havaalanı’na inmemize yakın takım adaları görüyoruz. Zaten “holm” adacık anlamına geliyormuş. Stokholm yemyeşil bir şehirmiş. City Terminalen’e (Merkez İstasyon) iki dakika yürüme mesafesindeki otelimize yerleşiyoruz. Bavulları…
Koala sevdim, kanguru besledim, Sidney favori şehrim!
Daha önce Bondi Plajı’nı anlatmış, Sidney’de neler yaptığımı ayrıntılı olarak yazacağımı söylemiştim. Bondi’yi merak ediyorsan buraya tıklamalısın. Bondi Plajı yakınlarında, Bondi Junction’daki Westfield Alışveriş Merkezi’nde Chanel, Maxmara, Louis Vuitton, Karen Millen, Coach gibi lüks markaları bulmak mümkün. 6. katta Bondi Pizza isimli bir İtalyan restoranı var. Soğan halkaları muhteşem lezzetli. Sidney’deki ikinci günümüzde Featherdale Wildlife…
St. Petersburg – Bolshoy Prospekt’te Bir Gün
Sabah Nab Reki Karpovki 32’deki bulunan Oyuncak Müzesi’ni gezmekle güne başlıyoruz (www.russianmuseums.info). Gittiğim şehirlerde oyuncak müzesi var ise görülecek yerler listeme eklerim hep. Beni alır çocukluğuma götürür, bakmaya doyamam oyuncaklara. Bütün sabah oyuncaklarla haşır neşir olduktan sonra, öğleden sonramı yağan yağmur eşliğinde şehrin Nevsky Prospekt’ten sonra diğer bir önemli alışveriş caddesi olan Bolshoy Prospekt’te geçirmeye…
Karşı Sahil Kos – Yunan Adası’na Günübirlik Kaçamak
Sabah 8:15’te Bodrum’da yeni yapılan limandaydık (Cruise Port). Önce Yeşil Marmaris Turizm’den biletlerimizi aldık. (Kişi başı 45 TL, gidiş –dönüş, Önceden rezervasyon şart!) sonra gümrük ve pasaport kontrollerinden geçtik. “Günübirlik vizesiz gidiliyor” söylentileri dolaşsa da etrafta, sadece yeşil pasaport sahibiysen ayrıcalığın var, her zaman olduğu gibi. Yoksa pasaportunda güzelim Schengen vizesini arıyorlar. Bir de 15TL’lik…
Yine Yine Yeniden Gökçeada (Bölüm -3)
Son gün kahvaltı sonrası denize girmek için Gizli Liman’a sonra da Laz Koyu’na gidiyoruz. Deniz keyfi bittikten sonra bu sene ilk defa Temmuz başında piyasa sürülen Tını şaraplarının sahibi Tülay Hanım (Mestci) ile tanışmak ve sohbet etmek üzere çoğunlukla Bulgaristan’dan göç eden Türklerin yaşadığı Şirinköy’e gidiyoruz. Tını şaraplarının fabrikası Şirinköy’ün bir zamanlar ev sahipliği yaptığı…
Yine yine yeniden Gökçeada (Bölüm – 2)
Ertesi sabah günlerden Pazar. Bu sefer horoz sesleri ile değil de Gökçeada’nın ayakta kalmayı başarmış en eski kilisesi olan 1780’de inşa edilmiş Ayio Yioryios’un çanları ile uyanıyoruz. Otelde kahvaltı ediyoruz. Ama sen dilersen Rumlara özgü peynirli açık pideyi andıran ve adada sadece Zeytinli Köyü’nde yiyebileceğin cicirya’yı denemek üzere Madam’ın Evstratia Cicirya Evi’ne gidebilirsin. Buzla servis…
Yine yine yeniden Gökçeada (Bölüm -1)
Saat 16:00’da son bir e-posta daha göndererek bilgisayarımı kapatıyorum ve Sakallı ile Türkiye’nin en batı ucuna, güneşin en son battığı Gökçeada’ya doğru yola koyuluyoruz. Tekirdağ, Malkara, Keşan yolunu takip edip Keşan’dan Gelibolu yoluna sapıyoruz. Gelibolu ile Eceabat’a gelmeden feribota bineceğimiz Kabatepe arasında ben depoyu daha önce doldurmadığımdan dolayı benzin almak için harcadığımız zaman zarfında Sakallı…
Bozcaada Pratik Bilgiler Rehberi
Gün gün anlattım, neler yaptık, nereleri gördük, nerede yedik içtik. Hikayesini es geçip tavsiyelerimi okumak istersen diye hepsini derledim topladım, aşağıdaki listeyi yaptım. Umarım faydası olur. Adaya gidersen, senin de tavsiyelerini beklerim. Nasıl gidilir? İstanbul’u arkamızda bıraktıktan sonra Tekirdağ, Malkara, Keşan yolunu takip ederek Gelibolu’dan Lapseki feribotuna biniyoruz. Çanakkale’den Geyikli’ye doğru yol alıp Geyikli’ye gelince…
Bozcaada Macerası – Bölüm 3
Adada 3. günümüz. Zeynep kahvaltı sonrası üzüm bağlarını görmeye ve şarap tatmaya gidiyor. Ben yürüyüşe çıkıyorum. Komşu teyzelerle pazara, sonrasında kartlarımı göndermek için postaneye gidiyorum. Akşam yemeği için Maya’ya rezervasyonumuz var. Sahibi Selçuk Aykan arıyor. Kendisi sizli-bizli hitap şeklinden hoşlanmıyor, “Türkiye’de iş adamları sizli-bizli hitap eder birbirine” diyor. “Et mi, balık mı?” diye soruyor. “2…