Moskova davetkardı. Vizeye gerek yok, ne zaman istersen gel, kışları hava soğuk ama sonbaharda burası şahane dedi. Gittim. Uzun zaman sonra sonbaharın renklerini bir şehirde gördüm. İstanbul’da sonbahar havasını nasıl da özlediğimi fark ettim. Moskova’ya ayak basar basmaz anladım, bu şehir daha önce gittiğim yerlerden farklı, kendine özgüydü. Güzelim, sana sunacak çok şeyim var dedi…
Moskova
Aile Boyu Moskova
Tamam kabul ediyorum, metro istasyonlarının çoğunda yürüyen merdiven ya da asansör yok, bir kolda çocuk, bir kolda puset taşımak istem dışı kol kasına sahip olmana sebebiyet verebilir. Haklısın, caddeleri birbirine bağlayan alt geçitlerin merdivenleri de oldukça yüksek ve taşıma sorunu burada da var. Evet, doğru, şehirde İngilizce tabela ve İngilizce bilen insan sayısı yok denecek…
Tabağımdaki Moskova
Dışarısı -11 derece olmasına rağmen Cafe Pushkin’in kapısından içeri girerken soğuk ve rüzgarlı havanın en azından bu akşam için moralimi bozmasına izin vermemeye karar veriyorum. Ağır ahşap kapıdan içeriye adım atar atmaz birden zaman makinesi ile geçmişe gitmişim hissine kapılıyorum. İçeride ilk gözüme çarpan uzun bir bar oluyor. Yıllanmış raflarında eski bir eczaneden rengarenk şişeler,…