Sabah Nab Reki Karpovki 32’deki bulunan Oyuncak Müzesi’ni gezmekle güne başlıyoruz (www.russianmuseums.info). Gittiğim şehirlerde oyuncak müzesi var ise görülecek yerler listeme eklerim hep. Beni alır çocukluğuma götürür, bakmaya doyamam oyuncaklara.
Bütün sabah oyuncaklarla haşır neşir olduktan sonra, öğleden sonramı yağan yağmur eşliğinde şehrin Nevsky Prospekt’ten sonra diğer bir önemli alışveriş caddesi olan Bolshoy Prospekt’te geçirmeye karar veriyorum.
Bolshoy Prospekt’te Armani, Calvin Klein, Moshino, Paul Smith, Patrizia Pepe, Paul & Shark, Bogner, Hugo Boss, Escada ve Max Mara gibi lüks markaları görmek mümkün. Buna ek olarak, Bolshoy’da Pactor (No: 32) ve Fashion Deicatesses (No: 44) gibi Amerikalı ve Avrupalı lüks markaları satan butik dükkânlara da yer alıyor. Binaları, güzel giyimli Rus kızları ve şık restoranları ile Bolshoy Prospekt Avrupa’nın alışveriş caddelerinden farksız.
Koşturmaktan yemek yemeyi unuttuğumun farkına vardığımda saat neredeyse akşamüstüne gelmişti. Salata ya da hafif bir şeyler yemek yerine, adamakıllı yemek yemeğe karar vererek Bolshoy Prospekt üzerinde Capuletti isimli İtalyan restoranına gidiyorum. St. Petersburg’ta yemekleri, servisi, dekorasyonu belli bir standardın üzerinde olan restoranların dahil olduğu ve restoranların hepsinin gelişmesini amaçlayan Ginza Project adı altında bir organizasyon kurulmuş. Ginza Project’e üye olan restoranlarda üye olan diğer restoranların kartlarını ve iletişim bilgilerini bulabiliyorsunuz. Capuletti de Ginza Project’e dahil bir restoran. Bir restoranın kendisine rakip olan diğer restoranların kartlarını müşterilerine sunduğuna ilk kez burada şahit oldum.
Capuletti cafe ve restoran olmak üzere iki bölümden oluşan şık bir İtalyan restoranı. Restoranın pizza ve ekmek yapılan kısmı açık mutfak şeklinde dekore edilmiş ve aşçının her hareketini izleyebiliyorsunuz. Restorandaki servisin kalitesinden, yemeğin lezzetinden ziyade garsonlara odaklanmış buldum kendimi. Neden diye soracak olursan, üniformalarında bir tek leke ya da kırışıklık olmadığı gibi erkek garsonlar dahil tüm personel manikürlüydü. Capuletti’nin ev şarapları ve balığı gayet lezzetli. (Şehirdeki diğer İtalyan restoranları; Francesco – 47 Suvorovsky Pr. ve Gusto – 1 a Degtyarnaya Ul.)
Oyuncak Mağazası
Dolly’s House (Bolshoy Pr. 3-a)
Çocukluğundan beri oyuncak bebek, özellikle de Barbie seven biri olarak, zaman geçtikçe bebekle oynama alışkanlığım yerini oyuncak ve bebek müzeleri gezme alışkanlığına bıraktı. St. Petersburg’da da bir oyuncak bebek müzesi ve dükkânı olduğunu öğrenince, kısıtlı zamanıma rağmen kendimi oraya gitmekten alıkoyamadım. Tüm gün caddeleri ve dükkânları gezmekten bitap düşmüş olsam da geç saatte yediğim öğle yemeğinden sonra Dolly’s House’a gitmeden günü tamamlamak istemedim. İyi ki de gitmişim. İçeride tam tamına iki saat zaman harcadım. Bu dükkân, Marina ve Ekaterina isimli, St. Petersburg’ta karşılaştığım en iyi İngilizce konuşan iki bebek düşkünü arkadaşa ait. Dükkânda ünlü Japon ve Rus tasarımcıların başta olmak üzere bir sürü tasarımcının bebeği satılıyor. Bir de vintage Barbie koleksiyonları var ki bu koleksiyonda yer alan her bir bebeği tek tek inceledim ve iki yeni arkadaşımla Barbie bebeklerin tarihçesi üzerine koyu bir sohbete daldım…
Neden vintage Barbie satın aldığını sorduğumda, Ekaterina sonrasında üzerinde çok düşünmeme sebep olan hikayesini benimle paylaştı. O küçükken Barbie Rusya’ya ilk geldiğinde çok istemesine rağmen ailesinin maddi durumu imkân vermediği için ve o dönem Rusya’da Barbie gibi ithal ürünler çok pahalıya satıldığı için Barbie sevgisi hep platonik kalmış. Ne zaman ki mezun olup çalışmaya başlamış, ilk kazancı ile yıllardır özlem duyduğu, Rusya’da ilk satılan Barbie bebeklerden bir tanesini internette bulmuş ve satın almış. Bebek sever dostlarım aynı zamanda bir “bebekseveler” kulübü kurmuş. Kulübün düzenli toplantıları oluyormuş. Koleksiyon sahipleri de ara ara dükkânda koleksiyonlarını sergiliyorlarmış.
Sonrasında kumdan yapılmış eserlerin olduğu bir sergiye gittim, tam Hermitage’ın karşısında.
Hermitage
Hermitage
Kanlı Kilise
NOT: St. Petersburg ile ilgili Forbes Dergisi için yazdığım yazıyı okumak istersen buraya, ikinci el ve vintage dükkan keiflerimi merak ediyorsan buraya beklerim.
Bir cevap yazın