Roma’ya en son ailece gitmiştik. Çocukla bu şehri başka bir gözle gezdiğimi itiraf etmeliyim. Bu gidişimizde ise 4 arkadaş 2 günlüğüne bir seyahat yaptık. Bu seyahatin amacı şehri gezmekten çok birlikte vakit geçirmek, güzel ve lezzetli yemek yemek, hiçbir şey için acele etmeden, sakin ve dinlenerek seyahatin keyfine varmaktı. Bu sebeple az ve öz yer gezdik diyebilirim.
Konaklama
Bu sefer Via dei Condotti 85 numaradaki, İspanyol Merdivenleri’ne bakan The Inn at the Spanish Steps isimli butik otelde kaldık. Odaları oldukça klasik döşenmiş bu lüks butik otel küçücük asansörü ve romantik havasıyla bir aile otelinden çok eşiniz ya da sevgilinizle ya da arkadaşlarla gelebileceğiniz bir otel. Teras katında servis edilen kahvaltısını çok sevdik. Manzaraya karşı hava güzelse dışarıda oturarak keyif yapabilirsiniz. Otel şehrin en güzel alışveriş caddelerinden birinin üzerinde ve hemen altında tarihi bir kahveci olan Greco yer alıyor.
Yeme & İçme Önerileri
- Da Baffetto şehrin en eski ve en iyi pizzacılarından. Artık çok turistik ve öğle saatlerinde kapısında kuyruklar oluyor. Ancak pizzası oldukça lezzetli. Ortamı salaş ve rahat. Rezervasyon almıyor.
- Pizza için diğer önerilerim; Pizzeria Ai Marmi ve Pizzeria de Remo.
- Dondurma için; Fatamorgana Gelato, Gelateria la Romana- Roma Via Cola di Rienzo ve Giolitti bence en lezzetlileriydi.
- Öğle yemeği için fırınlanmış enginar, soslu kabak, kabak dolması, lazanya ve daha pek çok farklı yemeyi denediğimiz La Campana’yı çok beğendik.
- Serra Yılmaz ve Ferzan Özpetek’in Roma’da en sevdikleri restoran olduğu söylenen La Mani in Pasta’ya bir akşam yemeği için gittik. Küçük ve sevimli bir restoran ve rezervasyon yapmazsanız kapıda yer açılmasını saatlerce bekleyebilirsiniz. Biz çıkarken hala sıra bekleyenler vardı. Enginarlı salatası, kremalı mantarlı makarnası ve tiramisu’su oldukça lezzetli. Garsonlarının da çok sempatik ve turist sever olduğunu eklemeliyim.
- Tazza D’Oro’da lezzetli bir kahve içebilir ve buranın kahvelerinden satın alabilirsiniz.
- Vedat Milör’ün oldukça övdüğü Cul De Sac’a da akşam yemeği için gittik. Burada dilediğiniz kuru et tabağını, peynir tabağını ve salatayı sipariş verebiliyorsunuz. Küçücük masalardan birine sıkışıp oturduk. Rezervasyon ile almıyorlar, size kapıda sıra numarası veriyorlar ve yer boşaldıkça sıra numaranıza göre sizi içeri alıyorlar. Bu sebeple erken gitmekte fayda var. Oldukça geniş bir de şarap menüsü olduğunu belirtmeliyim.
- Sabah kahvesi için otelimizin hemen altında bulunan Antico Caffe Greco’ya gittik. Bu tarihi mekanda hem gelen gideni seyrettik hem de sabah kahvesinin yanında enfes tatlılar yedik.
- Klasik kremalı soslu makarna için öğle yemeğinde Alfredo’ya gittik. Burası da turistik bir yer olmuş olsa da makarnası gerçekten çok lezzetli. Fettuccine’sini mutlaka denemelisiniz. Diğer restoranlara göre biraz daha pahalı olduğunu da söylemeliyim. Rezervasyon da yaptırmakta fayda var.
- Da Enzo Al 29 listemizde olan ancak denemeye vaktimizin olmadığı restoranlardan bir tanesiydi. Bir dahaki sefere
- Şehirdeki en keyifli çay saatini Babingtons Tea Rooms’ta yapabilirsiniz. Burası İspanyol Merdivenleri’nin hemen köşesinde kalıyor ve kendisiniz tarihi bir yolculukta buluyorsunuz. Dilerseniz çaylarından satın da alabilirsiniz. (Piazza di Spagna no 23-25)
Alışveriş Önerileri
- Tasarım ayakkabılar için Space 23’e bakabilirsiniz. Nike’ın Türkiye’de olmayan pek çok modelini burada bulabilirsiniz.
- Container 16 şehirde en sevdiğim mağazalardan biri. Burada pek çok farklı tasarım mutfak eşyasını, tabak, bardak gibi ürünleri satıyorlar. Seletti’nin koleksiyonları da burada satılıyor. (Via della Scrofa 16)
- Pazar günü öğle saatlerine kadar kurulan Campo di Fiori pazarına gidebilirsiniz. Pazar günleri sabah 8 ile öğleden sonra 14.00’e kadar süren Mercato di Porta Portese – bit pazarı bizim için tam bir hayal kırıklığıydı. Bit pazarından çok bizim Salı pazarı havasında bir pazar ve eski eşyalar yerine bolca kıyafet, aksesuar vs. satılıyor. Tek tük kurulmuş olan eski eşya tezgahlarından da pek bir şey çıkmıyor.
- Kağıt ve kırtasiye düşkünleri için Via Del Pantheon’daki Il Papiro’yu öneririm.
- Kırtasiye konusunda sevdiğim diğer bir İtalyan markası ise Fabriano. Renk renk defterleri, ajandaları ve kalemleri ile kalbimi kazanan bu mağazaya her gittiğimde uğruyorum.
- Avrupa’da pek çok şehirde şubesi olan ve ucuz kırtasiye, oyuncak, ev eşyası ve dekoratif ürünler satan Flying Tiger’a da uğruyoruz. Buradan çocuklar için küçük hediyeler alıyoruz.
Roma’da Nereleri Görmeli?
Roma’da 2 günde 2 müzeyi gezdik. Bunlardan ilki şahane bir bahçe içinde bulunan Villa Borghese Gallery idi. Buraya gitmek isterseniz internetten rehberli tur satın almanızı öneririm. Rehber eşliğinde Bernini, Caravaggio, Raffaello Canova eserlerini dinlemek ve bu eserlerin hikayelerini öğrenmek inanılmaz bir tecrübe. Müzenin dükkanından da sanatçılarla ilgili çok güzel kitaplar satın alabilirsiniz.
İkinci durağımız ise Roma’da yeni açılan ve bir mimari harika olarak adlandırılan MAXXI Museum, Modern Sanat Müzesi oldu. Bu müzenin dış cephesindeki yansımadan şehrin evlerini görebiliyorsunuz. Müzedeki kalıcı ve sürekli değişen sergiler dışında güzel bir kafesi ve dükkânı var. Roma ile ilgili çocuk kitaplarını bu dükkânda bulabilirsiniz.
ROMA’DA AİLECE BİR SEYAHAT İÇİN ÖNERİLERİMİ BU YAZIDA OKUYABİLİRSİNİZ.
KEMAL’İN ROMA GÜNLÜĞÜ ÇOCUK KİTABIMI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN.
Bir cevap yazın