Paris romantik çiftlerin adresi olarak biliniyor ama, çoluk çocuk gidince de güzel. “Peki Paris’te çocukla ne yapalım?” diyen anne/babalarla en son yaptığımız Paris gezisi sonrası önerilerimi paylaşmak istiyorum:
1) Eyfel Kulesi ziyareti:
Paris’in olmazsa olmaz turistik aktivitesi! Ancak Eyfel Kulesi’ne çıkmak için yerinizde olsam saatlerce sıra beklemem zira süper bir şehir manzarası ile karşılaşmıyorsunuz. Ancak Eyfel Kulesi’nin yakınından, nehir üzerindeki köprülerden kuleyi arkanıza alarak bol bol hatıra fotoğrafı çektirmeyi unutmayın!
2) Park Gezisi:
Paris parklarıyla da ünlü bir şehir. Jardin des Plantes’de (Bitkiler Bahçesi) flamingoları görebilirsiniz. Oyun parkında oynayıp, sonra dönme dolaba binebilir, siz de çocuğunuzla birlikte eğlenebilirsiniz. Parc Monceau’da bir öğlen piknik yapabilir, ördekleri, kazları besleyebilirsiniz. Bizim en çok sevdiğimiz parklar ise Jardin Des Tuileries ile Jardin du Luxemburg. Parklardaki havuzlarda küçük oyuncak yelkenliler kiralayıp yüzdürebiliyorsunuz. Her iki parkta da çocuk oyun alanı bulunuyor. Biz Galeries Lafayette’nin marketinden peynir, şarküteri, meyve ve içecek ile tatlı alıp soluğu bu parklarda alıyoruz. Geniş ahşap masalara ve sandalyelere yerleşip piknik yapıyor, parkın keyfini çıkarıyoruz.
3) Müze Ziyareti:
Şehrin en önemli müzelerinin başında elbette Louvre geliyor. Bahçesindeki cam piramit görülmeye değer. Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa’sının ne kadar küçük bir tablo olduğunu gören çocukların hayal kırıklığına uğradığını söyleyebilirim. Louvre’un içindeki çocuk kitapçısına da mutlaka uğrayın.
Şehrin bir diğer önemli müzesi ise Musée D’Orsay. Monet, Renoir ve Degas başta olmak üzere pek çok ünlü sanatçının eserlerini görebilirsiniz. Müzeyi gezmeden önce bu sanatçıları anlatan çocuk kitaplarını okumanızı, sonrasında en ünlü ve müzede yer alan eserlerinin resimlerini incelemenizi öneririm, müzeyi ziyaret ederken etrafa boş boş bakıp sıkılan çocuklar yerine öğrendiklerini ve bildiklerini arayan meraklı çocuklarla zaman geçirmek biz büyükler için de tercih sebebi!
Musée de la Marine (Deniz Müzesi) deniz ve denizaltını seven, merak eden ufaklıkların seveceği bir müze.
Centre Pompidou‘daki modern sanat sergileri çocukların beğeneceği türden. Sadece sergiler değil bu rengarenk ve sıra dışı binanın kendisi de oldukça ilgi çekici aslında. Galerie des Enfants isimli bölümde çocuklar için farklı sergiler yer alıyor. 1. katta ise çarşamba günleri çocuklar için filmler var.
4) İnteraktif Müzeler ve Eğlence Parkları:
Cité des Sciences et de l’Industrie (Modern Bilim Müzesi) teknoloji seven miniklerin oldukça ilgisini çekecektir. Bu müzede çocuklar pek çok şeyi deneyerek öğreniyorlar. Farklı yaş grupları için ayrı oyun ve öğrenme alanları da mevcut. Eğer su alanına girecekseniz yanınızda mutlaka yedek kıyafet ve ayakkabı da götürün aksi takdirde çocuğunuz ıslak gezmek zorunda kalabilir.
Musée des Arts et Métiers (Bilim ve Makine /Mühendislik Müzesi) de makinelerin nasıl çalıştığını merak eden çocuklara hitap ediyor.
Jardin D’Acclimatation, kelimenin tam anlamıyla bir eğlence parkı. Farklı aynalar, kukla tiyatroları, oyun alanları ve sergiler çocukların beğenisine sunulmuş durumda.
5) Sokak Gezmesi:
Av. des Champs-Elysées şehrin en popüler caddesi diyebiliriz. Arc de Triomphe‘yi gördükten ve önünde hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra yürüyüşe devam ettiğinizde bu cadde üzerinde lüks markaların dükkanlarını göreceksiniz. Çocuklar için fazla ilgi çekici olmasa da buraya kadar gelmişken 75 numarada Paris’in en iyi makaronları yapan Ladurée‘de kısa bir mola verebilirsiniz.
Marais sokakları küçük kafeleri ve tasarım dükkanlarıyla oldukça ilgi çekici. Marais notlarımı burayı tıklayarak okuyabilirsiniz. Buraya kadar gelmişken, kıyafetten ev eşyasına, çocuklar için tasarım ürünlerine ve kitaplara kadar pek çok şey bulabileceğiniz Merci Concept Store‘a göz atabilirsiniz. (111 Boulevard Beaumarchais) Vaktiniz varsa, Picasso Müzesi’ni de görülecek yerler listenize ekleyin.
St Germain Des Prés şehrin entellektüellerinin uğrak yeri. Küçük dükkanlara bakmak ve ikinci el kitaplar arasında zaman geçirmek keyifli olabilir. Şehrin en eski ve en popüler kafelerinden biri olan Café de Flore‘da bir mola verebilirsiniz. Paris’in en pahalı menülerinden birine sahip bu kafede yemek yemeseniz bile sırf ortamı görmek için kısa bir mola verip bir şeyler içebilirsiniz.
Biraz yokuş çıkıyor olsanız da Montmartre ve tepede yer alan Sacré-Cour Bazilikası görülmeye değer. Burası 200 yıldan fazla bir süredir sokak ressamlarıyla anılmakta. Küçük ve sevimli kafelerde oturabilir ve ressamları çizim yaparken izleyebilirsiniz. Bazilika’nın aşağı tarafında kalan dönme dolaba da binmeyi unutmayın.
Şehrin en ünlü katedrali olan Notre-Dame‘i -eğer fareleri görünce korkmayacaksanız- gündüz görmenizi öneriyorum. Akşam saatlerinde ışıklandırması çok güzel olsa da önündeki bahçede yanınızdan kocaman bir fare geçebilir!! Burayı ziyaret etmeden de Notre-Dame’ın Kamburu öyküsünü mutlaka anlatmanızı ya da kitabını okumanızı öneririm. Kitapla gerçek hayat arasında bağ kurmak için de çok güzel bir örnek olacaktır.
Vaktiniz varsa, Seine Nehri’nde bir tekne turu yapabilir, Notre-Dame’ı nehirde gezerken de görebilirsiniz.
6) Çocuklarla Alışveriş
Eğer kırtasiye alışverişinden keyif alıyorsanız, Paris kırtasiyelerini paylaştığım bu yazıya göz atabilirsiniz.
Rengarenk kumaşlar, çantalar, oyuncaklar, nevresim takımları ve kıyafetler için Petit Pan‘e mutlaka uğrayın. Şehirde farklı şubeleri var, biz VillUp Alışveriş Merkezi içindekine gittik. Burada kırtasiyeden oyuncağa her türlü ıvır zıvır ürünleri çok uygun fiyatlara bulabileceğiniz Flying Tiger – Copenhagen mağazası da bulunuyor. Galeries Lafayette‘nin çocuk katında zincir markaların kıyafet ve ayakkabıları ile pek çok oyuncak markasını bulabilirsiniz. Çocuklar için kıyafet ve oyuncak mağazaları, dekorasyon ürünleri ile kitapçıları “oğlumun sevdiği adresler” başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Paris Notlarım: Bölüm 1
Paris Notlarım: Bölüm 2
Paris’te yeme&içme: Bölüm 1- Paris’in pastaneleri ve çikolata dükkanları listesi
Paris’ye yeme&içme: Bölüm 2 – Restoranlar listesi
Bir cevap yazın