Masal kitaplarından fırlamış gibi duran şatolar, köprüler, kartpostallara süsleyebilecek güzellikte masmavi göller ve yemyeşil doğa, sevimli kafeler ve restoranlar, rengarenk binalar… Slovenya’nın başkenti Ljubljana her yönüyle insanı şaşırtıyor.
Yürüyerek rahatlıkla gezebileceğiniz Ljubljana 280 bin nüfusa sahip bir şehir. İtalyan stili parke taş döşeli sokaklarını adım adım gezmenizi öneririm. Ljubljanica Nehri ve bu nehrin üzerindeki köprüler, kremit çatılı rengarenk evler ve arka planda karlı ve sisli tepeleriyle Alp Dağları manzarasıyla bu şehir tüm ziyaretçilerini büyülemeye aday diyebilirim. Şehri baştan sona 2 günde rahat rahat gezebileceğinizi de belirteyim.
Slovenya ve Ljubljana Hakkında
* Yüzyıllar boyunca Avusturya-Maceristan İmparatorluğu’nun parçası olduktan ve Yugoslavya’nın ülkelerinden biri olduktan sonra Slovenya 1991 yılında bağımsızlığını ilan etti.
* Şehirde ve ülkenin genelinde Slovence, Macarca ve İtalyanca olmak üzere 3 dil konuşuluyor. Şehirde hemen hemen herkes İngilizce de konuşuyor.
* visitljubljana.com adresinden şehirde yapabileceğiniz günlük turları öğrenebilirsiniz.
Ljubljana’ya Ne Zaman Gitmeli?
Ekim’den Nisan ayının sonuna dek havanın oldukça soğuk olduğunu söylemeliyim. Temmuz – Ağustos aylarında sokak performanslarının olduğu, şehir merkezinde alışveriş stantlarının açıldığı ve konserlerin düzenlendiği Ljubljana Festivali var.
Havaalanından Şehir Merkezi’ne Ulaşım
Havaalanından şehre ulaşım genelde taksi ile yapılıyor. Oteller de özel transfer hizmeti sunuyorlar. Şehirde ise toplu taşıma kullanmanıza gerek yok, tüm şehri 2 günde rahat rahat yürüyerek gezebilirsiniz.
Ljubljana’da Nerede Kalınır?
2 gecelik kısa seyahatimizde şehrin en güzel caddelerinden birinin köşesinde yer alan Lesar Hotel Angel’ı tercih ettik. Burası Ortaçağ’dan kalma bir evden otele dönüştürülmüş. Otelin arka kapısı Ljubljana Kalesi’ne giden yola açılıyor. Zarif parçalarla döşenmiş odalarının oldukça konforlu olduğunu söyleyebilirim. Otelin her tarafında kadife kaplı rahat koltuklar, mumlar, dergiler ve Sloven içkileri dolu şişelerle kendinizi evinizde gibi hissetmenizi sağlamaya çalışmışlar. Odamızdaki taze çiçekler ise bence en fark yaratan detayların başında geliyordu. Otelin kahvaltısının da iyi olduğunu söylemeliyim. Otel restoran ve tasarım butikleriyle renklenmiş Gornji Caddesi’ne 1 dakika yürüme mesafesinde. Ljubljana Kalesi ve nehir üzerindeki köprülere de yürüyerek 15-20 dakikada ulaşabilirsiniz.
Şehrin iddialı butik otellerinin başında gelen Antiq Palace Hotel& Spa, Preseren Meydanı ve Üçüz Köprüler’e yürüme mesafesindeki Grand Hotel Union ile zamanında Avusturya Arşidükü Maximillan’ın filleriyle birlikte kaldığı söylenen Hotel Slon listemizdeki diğer otellerdi.
Ljubljana’da Görülmesi Gereken Yerler
Şehrin her tarafını görebileceğiniz, tam tepede harika bir manzaraya sahip Ljubljana Kalesi’ni mutlaka ziyaret edin. İçinde manzaralı bir restoran ve küçük büyük herkesin ilgisini çekebilecek bir de Kukla Müzesi yer alıyor.
Mimar Jose Plecnik doğup büyüdüğü şehirde pek çok önemli eser bırakmış Ulusal Üniversite Kütüphanesi ile Üçüz Köprüler bu eserler arasında en önemlileri. Ticaret Odası Binası, Merkez Çarşı, St. Francis ve St. Michael Kliseleri de Plecnik’in diğer önemli eserleri.
Ljubljana köprüleriyle ünlü bir şehir. Bu köprüler arasında en popüler olanı Üçüz Köprüler. Şehrin en bilinen meydanı Preseren’in ortasında adını ünlü şair France Preseren’den alan bu köprü sadece yayalara açık. Ancak eskiden yanlardaki ayaklar yayalar ortadaki ayak ise araçlar için hizmet veriyormuş. Şehrin simgesi ejderha. Bu simgede yine bir köprüden geliyor. Her iki ayağında ejderhalar olan Dragon Bridge /Ejderhalı Köprü de şehrin popüler köprülerinden. Ejderhaların şehri koruduğuna inanılıyor. Her iki kanadında bir sürü kilidin olduğu Butcher’s Bridge /Kasabın Köprüsü de görülmeye değer. Tüm bu köprülerin üzerinde sayısız turisti fotoğraf çekerken görebilirsiniz.
Slovenya’nın kültürel mirasının sergilendiği Milli Müze, 20. yüzyıl Sloven sanatına yer veren aynı zamanda çağdaş sanat sergileri de düzenleyen Modern Sanat Müzesi ile Ortaçağ’dan 20. yüzyıla Sloven ve Avrupalı ressamların eserlerine yer veren Milli Galeri beğendiğimiz müzelerin başında geliyor.
Eğer biraz nefes almak istiyorsanız çiçek bahçeleri, heykelleri ve çeşmeleriyle ünlü Tivoli Park’a gidebilirsiniz. Park içindeki Tivoli Kalesi de 17. yüzyıl Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden birisi.
Çocukların ücretsiz, yetişkinlerin de 8 Euro’ya bindiği hem üstü açık hem kapalı teknelerle Ljubljanica Nehri üzerinde tekne turu yapabilirsiniz.
Her gün saat 11 ve öğleden sonra 15’te, rezervasyon yapmadan da katılabileceğiniz ücretsiz şehir turları düzenleniyor. Preseren Meydanı’ndan başlayan tura katılmak isterseniz meydana gidip sarı yelek giyen rehberi bulmanız yeterli. (www.ljubljanafreetour.com)
Ljubljana’da Nerede Yenir?
Çağdaş Sloven mutfağının iddialı şeflerinden Janez Bratovz’un şehrin kuzeyinde JB Restavracija isimli restoranı açık ara şehirdeki en popüler restoran. Koyu yeşil mermer yerleri, ahşap duvarları ve bembeyaz örtülerle kaplı sade masaları ile göz yormayan bir dekorasyonu var. Bratovz organik ve yerel üretim yapan çiftliklerden alışveriş yapıyor ve neyi nereden aldığını günlük oluşturduğu menüsünde belirtiyor. Menüsü günden güne ve mevsime göre değişiklik gösteriyor ve 7-8 yemekten oluşuyor. Etle balığı, sebzeyle meyveyi aynı tabakta farklı soslarla yiyebileceğiniz bir menüsü var. Pazar günleri kapalı olan restorana birkaç gün önceden rezervasyon yapmanız gerekiyor. (Miklosiceva Cesta 7)
Öğle ve akşam yemeği için tercih edebileceğiniz Julija şehirde en beğendiğimiz cafe-bistrolardan bir tanesi oldu. Mavi beyaz kareli masa örtüleri, anneannemin evindeymişiz hissi veren desenli porselen tabakları, fonda çalan müzik ile kalbimi fethettiğini söyleyebilirim. Menüsü klasik Sloven mutfağı yerine Akdeniz mutfağı ağırlıklı. Bizim elmalı keklerimizi andıran, haşhaş, elma, peynir ve fındık ile yapılan Gibanica isimli tatlısını mutlaka deneyin. (Stari Trg 9)
Eğer Sloven mutfağını denemek istiyorsanız Güjzina en doğru adreslerden birisi. Patates ve unla yapılan Dodöle, sebzeli ve etli Borgaç çorbası, karabuğdaylı pilavlar ile Gibanica isimli elmalı ve peynirli tatlısı bizim deneyip beğendiğimiz yerel lezzetlerden.
Restaurant Slon 1552, Ljubljana Kalesi’nin tepesinde, şövalye kıyafeti giymiş garsonların servis yaptığı ve sizi anında geçmişe ışınlayacak bir ortam sunuyor. Balkabağı çorbası, günün balığı, soslu kalamarı ve farklı tatlılardan oluşan tatlı tabağı oldukça lezzetli. Fiyatlarının ucuz olduğunu söyleyemeyeceğim ancak farklı bir deneyim yaşamak isterseniz kale gezisi sonrasında buraya gelebilirsiniz.
Lolita pembe ve mor renklerin hakim olduğu çok sevimli bir kafe. Üçüz Köprüler’e yürüme mesafesindeki bu kafede bir çay ve tatlı molası verebilirsiniz. Ev yapımı tiramisu oldukça lezzetli.
Not: Menülerde Türk kahvesi de bulabilirsiniz, şaşırmayın!
Ljubljana’da Alışveriş
Öncelikle Pazar günleri şehirdeki tüm dükkanların ve hemen hemen tüm kafe ve restoranların kapalı olduğunu söylemeliyim.
Şehrin en büyük ve güzel alışveriş merkezi Galerija Emporium. Kadın, erkek ve çocuk giyim, ayakkabı ve aksesuarlarını bulabileceğiniz bu alışveriş merkezde Michael Kors, Bally, Dolce &Gabanna, ArmaniHugo Boss, Escada ve Versace öne çıkan markalar arasında yer alıyor.
Şehrin kalbindeki Stari, Mestni ve Gornji sokaklarındaki tasarım butikleri ve hediyelik eşya satan dükkanlara göz atabilirsiniz.
Kolonlarıyla dikkat çeken Central Market /Meydan Pazarı’nda taze sebze, meyve, süt ve süt ürünleri, bal, sabunlar, tahta kaşık ve mutfak eşyaları ile el örgüsü atkılar, bereler satılıyor. Pazar, her gün sabah 8’den akşam 16’ya dek açık.
Porcelain Catbriyur’da farklı tasarımlarla birinci kalite porselen fincanlar, tabaklar ve takılar bulabilirsiniz. Ürünlerin tamamı elle şekillendirildiği için bir başka benzerini bulmakta zorlanabilirsiniz.
Özel ve geleneksel yöntemlerle üretilen başta sofra tuzu olmak üzere tuzun kullanıldığı vücut ovmaları, kremler ve sabunların satıldığı Piranske Soline Ljubljana’dan hatıra ya da hediyelik almak isteyenler için en ideal dükkanlardan bir tanesi.
Honey House’ta bu yöreye özgü ve şifa verdiğine inanılan kestane balı ile diğer yöresel bal çeşitlerinin tadına bakıp satın alabilirsiniz.
Gud Shop rengarenk emaye tabakların, tasarım defterlerin, masa örtüleri, mutfak havluları ve çantaların satıldığı renkli bir tasarım dükkanı. Ljubljana’dan hatıra defter almak isterseniz şehrin sembollerinin çizildiği renkli kapakları olan defterleri burada bulabilirsiniz.
Birbirinden farklı ve güzel takılar, tokalar, aksesuarlar, defterler, emaye mutfak gereçleri ve kırtasiye ürünlerinin satıldığı Babushka şehirde en beğendiğim tasarım dükkanları arasında yer alıyor. Şehrin en sempatik ve yürüyüş yapması en keyifli caddesi Stari’de bulunan bu dükkanı sizin de beğeneceğinize eminim.
Lavantalı, bergamutlu, çilekli ya da elmalı farklı çayları denemek isterseniz Zisha’ya uğrayabilirsiniz.
BLED
Bled, Ljubljana’nın yaklaşık 55 km kuzeyinde yer alan 14.000 yıllık bir buzul gölü. Burası Alp dağları ve yemyeşil ormanlarla çevrili masalsı, büyüleyici bir yer.
Ljubljana’dan Bled’e nasıl gidilir?
www.slovenia-explorer.com sitesinde Pazartesiden Pazar’a bir hafta boyunca her gün Bled ve yakın yerlere günübirlik turlar hakkında bilgi ve fiyat listesini bulabilirsiniz.
Eğer turla gitmek istemezseniz, şehir merkezinde tren istasyonunun yanındaki otobüs terminalinden saat başı kalkan otobüslerden birine binebilirsiniz. Yolculuk 75-80 dakika sürüyor ve inanılmaz yeşil, doğanın ortasına kurulmuş küçük köy ve kasabaları görerek gidiyorsunuz.
Bled’te görülmesi gereken yerler
Eğer tırmanmaktan yorulmazsanız 15-20 dakikalık bir tırmanış sonrasında tepede Bled Kalesi sizi bekliyor olacak. Kalenin manzarası tüm göle ve dağlara hakim. Fotoğraf çektirmek için en güzel yerlerden biri. Tepeye çıkmışken buradaki kafede bir çay/kahve molası verebilirsiniz. Vaktiniz varsa buradaki müzeyi de gezmeyi ihmal etmeyin.
Bled Gölü’nün tam ortasında yer alan ve tekne ile ulaşılan minik adacık üzerindeki Hz. Meryem Kilisesi’ne de gidebilirsiniz.
Sultan Yüksel Turanlı der ki
Ljublajanyadan sevgilerle