Oğlumla daha önce pek çok kez birlikte hem yurtiçinde hem de yurtdışında gezmiş olsam da ailece, hep birlikte ilk kez Roma’ya gittik. Oğlum 3 yaşını doldurduktan sonra ona doğumgünü hediyesi diye planlamıştım bu seyahati. Roma’yı sadece romantik aşıklar şehri olarak düşünmemek gerek, bu şehirde aileler için de yapacak pek çok şey var. Hazırsanız, önerilerime başlıyorum!…
SEYAHATLERİM
Bu müzeler tam çocuklara göre!
Oğlum artık yürüyor, konuşuyor. Etrafında olup bitene daha çok ilgi duymaya başladı. Havalar da güzelleşmeye başlayınca kendimizi sokağa attık. Şimdi her şeyi parmakla gösterip adını sorma döneminde olduğumuzdan bizimkinin ilgisini çekecek şeyler göstermek istiyorum ona. Hem keyifle vakit geçirebileceği hem de yeni şeyler görüp öğrenebileceği müzeler bahar gezileri listemizde yerini aldı bile. Şehirde çocukla gidilebilecek…
Datça Yarımadası’nda keşifteyim
Bir düğün vesilesiyle gittik Datça’ya. Sonrasında da arabayla sahili gezmeye karar verdik. Bu yolun virajlarından pek hoşlanmasam da hem yol boyunca yeşille maviyle iç içe gidiyor olmak, hem denizin temizliği berakklığı hem de yediğim güzel yemekler Datça Yarımadası’nı sevmemi sağladı diyebilirim. İşte denediklerim, önerilerim: Bozburun Yat Kulübü: Bozburun tabelasını takip edip merkeze geldiğinizde Topçuoğlu Parkı’nın…
Aile boyu Göcek tatili
Bence Göcek’in en güzel mevsimi Haziran başı ve Ağustos sonu, Eylül. Hem kalabalık olmuyor, gittiğin her yerde rahat yer bulabiliyorsun, hem akşamları hafif bir esinti günün sıcaklığını alıp götürüyor hem de sakin, sessiz kafanı dinliyorsun. Benim Göcek’te sevdiğim otellerin başında D-Resort Göcek geliyor. Burası hem bebekle hem de çocukla rahat tatil yapabileceğiniz bir otel. Öyle…
Üç yapraklı yonca şehri: Dublin
Şehrin Çocuk Hali ekibi, WebSummit Dublin 2015’te girişimci olarak yer almaya hak kazandık ve Kasım başında Dublin’in yolunu tuttuk. Eskiden Birleşik Krallık’ın bir parçası olan İrlanda Cumhuriyet’nin bu sevimli başkentine Londra’dan Aer Lingus ile yaptığım 1,5 saatlik bir uçuş sonrasında varıyorum. Dublin beni yağmurla karşılıyor. Otel olarak şehir merkezine yakın Jury’s Inns Custom House’u tercih…
Berlin’le tekrar kavuştuk!
Berlin’e ilk kez 1999 yılında Belçika’da okurken bir okul gezisi sırasında gitmiştim. Şehir üzerinde sürekli gri bulutları gördüğümden mi yoksa her tarafta vinçler, buldozerler, damperli kamyonlarla şehir tamamen bir inşaat sahasını andırdığından mı bilmem çok sevememiştim Berlin’i. Sonraları sanat, kültür ve tasarım anlamında sundukları sebebiyle biraz sempati duysam da bu son seyahatime dek aramız pek…
Akyaka’da Hayat Var!
“Biz kendi halimizde sessiz sakin yaşıyorduk” diyor Dalaman Havaalanı’ndan Akyaka’ya gitmek üzere bindiğim taksinin şoförü. Ne zamanki yol ayrımına tabela koydular, işte o zaman yerli yabancı turist gelmeye başladı. “Belki işletmeler için iyi oldu ama, burada yaşayanlar artık haftasonu denize gitmiyoruz, çok kalabalık oluyor” diye serzenişte bulundu. Beş günlük tatilimin sonunda kendisine hak vermedim desem…
Ayvalık’ta Komili ile Zeytinyağı Hasadı
Kitaptı, imza ve okuma günleriydi derken gezi yazılarıma ara verdiğimi kabul ediyorum. Şimdi kaldığım yerden devam ediyorum. Birkaç ay önce, Ayvalık’taki hasadın baş aktörlerinden, 1878 yılından beri yağcılıkla uğraşan Komili’nin davetlisi olarak zeytin erken hasadını deneyimlemek ve zeytinyağı üretimini yerinde görmek üzere Ayvalık’a gittim. Otuzdokuz bin yıllık bir meyve olan aynı zamanda bereket ve barışın da…