Sakallı Cuma-Pazar dedi, klasik dedi, araba dedi, parça dedi. “Tamam” dedim, “Gelirim”. 4,5 saat sürdü uçak yolculuğu. Hava yağmurlu. Havaalanı şehir merkezi arası 30 dakika, şehrin merkezindeki otele yürümek yerine taksiyle varış süresi 55 dakika. Zaman hep yollarda geçiyor. Bavulu bıraktık, çıktık. Birmingham, İngiltere’nin Londra’dan sonra 1 milyona yakın nüfusu ile en büyük şehri. Duran…
DESTİNASYONLAR
St. Petersburg’ta Vintage ve İkinci El Keşiflerim
Yolculuğa çıkmadan önce ikinci el ve vintage üzerine katıldığım bir seminer ve akabinde İstanbul’da yeni açılan bir vintage dükkânını keşfetmem sonucu merak sardığım vintage beni St. Petersburg sokaklarında bu tarz ürünler satan dükkânlara doğru da sürükledi. Nevsky Prospekt ve çevresinde yaptığım Rus tasarımcı avından sonra, henüz dinlenemeden ertesi gün şehirdeki vintage dükkânları keşfe çıktım. Rus…
Avrupa’nın en renkli şehri: Lizbon
Renkli seramik ve çinilerle süslü, balkonlarından çamaşır sarkan apartmanlarına, Arnavut kaldırımı dar sokaklarına, şehrin her yerine giden sarı tramvaylarına, akşamları restoranlardan yükselen fado şarkılarına hayran kaldığım Lizbon daha önce gördüğüm tüm Avrupa şehirlerinden çok farklı. Lizbon’da geçirecek 4 günümüz var. Konaklamak için 18. yüzyıldan kalma, otele dönüştürülmüş bir ev olan As Janelas Verdes’i tercih ediyoruz. Neo…
Bozcaada Pratik Bilgiler Rehberi
Gün gün anlattım, neler yaptık, nereleri gördük, nerede yedik içtik. Hikayesini es geçip tavsiyelerimi okumak istersen diye hepsini derledim topladım, aşağıdaki listeyi yaptım. Umarım faydası olur. Adaya gidersen, senin de tavsiyelerini beklerim. Nasıl gidilir? İstanbul’u arkamızda bıraktıktan sonra Tekirdağ, Malkara, Keşan yolunu takip ederek Gelibolu’dan Lapseki feribotuna biniyoruz. Çanakkale’den Geyikli’ye doğru yol alıp Geyikli’ye gelince…
St. Petersburg – Bolshoy Prospekt’te Bir Gün
Sabah Nab Reki Karpovki 32’deki bulunan Oyuncak Müzesi’ni gezmekle güne başlıyoruz (www.russianmuseums.info). Gittiğim şehirlerde oyuncak müzesi var ise görülecek yerler listeme eklerim hep. Beni alır çocukluğuma götürür, bakmaya doyamam oyuncaklara. Bütün sabah oyuncaklarla haşır neşir olduktan sonra, öğleden sonramı yağan yağmur eşliğinde şehrin Nevsky Prospekt’ten sonra diğer bir önemli alışveriş caddesi olan Bolshoy Prospekt’te geçirmeye…
Yine yine yeniden Gökçeada (Bölüm -1)
Saat 16:00’da son bir e-posta daha göndererek bilgisayarımı kapatıyorum ve Sakallı ile Türkiye’nin en batı ucuna, güneşin en son battığı Gökçeada’ya doğru yola koyuluyoruz. Tekirdağ, Malkara, Keşan yolunu takip edip Keşan’dan Gelibolu yoluna sapıyoruz. Gelibolu ile Eceabat’a gelmeden feribota bineceğimiz Kabatepe arasında ben depoyu daha önce doldurmadığımdan dolayı benzin almak için harcadığımız zaman zarfında Sakallı…
Bozcaada Macerası – Bölüm 3
Adada 3. günümüz. Zeynep kahvaltı sonrası üzüm bağlarını görmeye ve şarap tatmaya gidiyor. Ben yürüyüşe çıkıyorum. Komşu teyzelerle pazara, sonrasında kartlarımı göndermek için postaneye gidiyorum. Akşam yemeği için Maya’ya rezervasyonumuz var. Sahibi Selçuk Aykan arıyor. Kendisi sizli-bizli hitap şeklinden hoşlanmıyor, “Türkiye’de iş adamları sizli-bizli hitap eder birbirine” diyor. “Et mi, balık mı?” diye soruyor. “2…
Bonjour Paris (Bölüm 2)
Salı günü sabahtan Beaubourg ve Les Halles bölgesine gidiyoruz. Burada beni çeken şey Paris’in modern sanatlar müzesi Centre Pompidou’nun borulardan oluşan renkli duvarları oluyor. Müze’de gazeteci Sylvia von Harden’in portresini ve kübist tekniği sevmesem de (Picasso duymasın!) Georges Braque’nin Le Duo isimli çalışmasını beğeniyorum. Bu bölgede Paris’teki son Rönesans dönemi çeşmesi Fontaine des Innocents’i ve…








