İşten güçten fırsat bulup haftasonu için soluğu Hisarönü’nde aldım. GoldenKey ile Kartalkaya tatilimiz sırasında tanışmış, tüm ekiple kısa sürede kaynamış, dostlarla olunca da harika bir tatil yapmıştım. Aynısının yaz versiyonu olsun istedik. Cumartesis sabah erkenden yola koyulduk ve öğle saatlerinde ayaklarımı suya sokacak durumdaydım. Otel sessiz, sakin. Kalabalık insanın gözüne batmıyor, herkes çimlere yayılmış, kimse seni rahatsız etmiyor. Sıcaktan bayılmıyorsun, püfür püfür esiyor. Kendime bir köşe buluyorum. Kitap okuma hayalindeyim, olmuyor, gözlerim kapanıyor, rüzgarın ve denizin sesiyle içim geçiyor.
Akşam üzeri Çiler’in (aka @audiosoup) peşine takılıyorum, fotoğraf çekmek için kısa bir yürüyüşe çıkıyoruz, gün batımını kaçırmamamız gerek. Otelin bahçesinde dolanırken direkt sahile açılan aile odalarına bakıyorum. Burası çocukla rahatlıkla gelinebilecek bir otel. Kocaman da bir park var yeşil alan üzerinde. Benim ufaklık burada nasıl koşardı şimdi diye düşünüyorum, oğlumdan ayrılalı bir gün bile olmadı ama onu özledim şimdiden.
Yürüyüş öncesinde çay büfesini görüyorum, kekler, pastalar, kurabiyeler. bir cheesecake’i var ki, akıllara ziyan! Çok lezzetli. Ancak ben glutensiz yaşamaya başladığımdan, kendisinden uzak durma çabasındayım. Çatalın ucundan tadıyorum; ‘Kaldırın tabağı, hepsini yerim’ diyorum.
Akşam yemeği öncesi deniz kenarında kurulan minik masaj odasında masaj yaptırmak istiyorum. Ufaklığı taşımaktan ağrıyan kollarım ve sırtıma da çok iyi geliyor, ne yalan söyleyeyim. Dewi’yi bizim eve transfer etmek için teklifte bulunmaya hazırım. Biraz tıkalı olan burnum ve kulaklarım için de kulak mumu masajını deniyorum. Süper iyi geliyor, rahat nefes alıyorum.
Otelin havuz kenarı ne zaman görsem boş, ee böyle harika deniz varken insan havuza mı girer burada? Restoran da havuza bakıyor, akşam havuz manzarasına bakarak yemek yiyoruz. Yolculuk mu yordu, havası mı çarptı, rüzgar mı beni böyle yaptı? Bilmiyorum ama yemek sonrası bir uyku bastırıyor beni.
24 saat süren Hisarönü ziyaretim sırasında kadrajıma takılan harika manzarayı ve bir dolu güzel şeyi sizinle de paylaşmak isterim, buyrun…
Not: Misafirperverliği için GoldenKey Hisarönü’ne çok teşekkürler.
Not 2: Çocukla tatile gitmek istiyorsanız bebek yatağı, alt değiştirme masası mevcut. İster 3 yataklı ya da 4 yataklı aile odalarını tercih edin, isterseniz de ortada iki kapı ile ayrılan, tek girişi ve çift yatak odası ve banyosu olan odaları. Her ikisi de oldukça konforlu. Menüsüde glutensiz makarna da mevcut. Çocuklar için özel talep ettiğiniz yiyecekler varsa, önceden söylerseniz onları da hazırlıyorlar. Bahçesi geniş, düz ayak. Deniz kenarında da bol bol kumla oynayacak alan mevcut. Bence küçük çocukla seyahat edenleri tek zorlayacak tarafı, havaalanından 1,5 saat mesafede olması.
[…] Key Hisarönü ve Bördübet: Bu iki otel de Golden Key ailesine ait. Ancak Hisarönü aile oteliyken Bördübet sadece yetişkinler için diyebilirim. Her ikisi de konaklama açısından […]