Kısacık bir haftasonu için Marmaris Hisarönü’ne gitiğimi söylemiştim. GoldenKey Hisarönü’nde kaldım. Tatilin kısası bile iyi geliyor insana, Hisarönü de bana cömert davrandı. Rügarlı sahilinde güneşle dost bir şekilde vakit geçirdim, kendimi dinledim, fotoğraf çektim, glutensiz makarnasının tadına baktım. Pazar günü ise kahvaltı sonrasında biraz denize girmek biraz da doğa ile iç içe olmak üzere GoldenKey’in bölgedeki diğer oteli olan GoldenKey Bördübet’e gittim. Burada insan kendini gerçek dünyadan çok uzak hissediyor, dere kenarında, kazlar, ördekler, tavşanlar ve kuşlarla birlikte, organik bahçeden gelen meyveleri yerken gerçek hayatın karmaşası, yorgunluğu, koşturması aklınızdan ve bedeninizden siliniveriyor. Orada gerçek yaşama dair tek düşüncem, 2. günün sonunda oğlumu çok özlediğim oldu sadece. Bol bol fotoğraflarına bakıp telefonumdaki videolarını izlemekle yetindim. Ancak yalnız olmak, biraz kendime zaman ayırabilmek de bana çok iyi geldi, şarj ettim. Antalya tatilinde denize girememiştim doğru dürüst, ancak burada keyfini çıkardım. Şimdi fotoğraflara bakıp tekrar gitmenin hayalini kuruyorum buraya. Haksız da sayılmam değil mi?
Bu bahçe bana en sevdiğim ressamlardan biri olan Monet’in Nilüferler (Water lilies) isimli tablosunu hatırlattı. Bakmaya doyamadım.
Yoklama alıyoruz, kurbağa ve kaplumbağa burada mı?
Başbaşa ve sakin bir tatil ya da balayı için özel tasarlanmış bu odalardan birinde kalmayı hayal ediyorum, mümkünse yaz bitmeden!
Otelin tepesindeki Gökova 360 isimli minik kafenin harika bir manzarası var, gün batımını izlemek için mutlaka üşenmeyip merdivenleri çıkın! Burası nice ilan-ı aşklara, evlenme tekliflerine, kutlamalara tanık olmuştur, kim bilir?
[…] Hisarönü ve Bördübet: Bu iki otel de Golden Key ailesine ait. Ancak Hisarönü aile oteliyken Bördübet sadece yetişkinler için diyebilirim. Her ikisi de konaklama açısından oldukça iyiler. […]