Sabah 04:00’te oğlumu yanağından öptüm ve o yatağında uyurken kapıyı kapatıp evden İzmir’e gitmek üzere çıktım. Taksi şoförüne “Atatürk Havalimanı’na lütfen” dedim.
Hürriyet Gazetesi yazarı arkadaşım Bahar Akıncı’nın beni araması ve #destinasyonizmir projesinden söz etmesinin ardından İzmir’e gitmeyi ve projede yer almayı kafama koymuştum. Ama taksiye bindiğimde karmaşık duygular içindeydim. Son 6 aydır ilk defa seyahat edecektim, doğumdan sonra – gün içinde evden çıktığım 3-5 saati saymazsak – ilk defa oğlumdan ayrılacaktım ve başka bir şehirde bir gece geçirecektim. Taksiye bindiğim anda onu özleşmiştim bile. Anne olmak beni duygusal yaptı, doğrudur.
AtlasJet’in sabah 07:30 uçuşunu beklerken geçmişi düşünüyorum. İzmir’e yazları Selçuk ve Çeşme’ye (Alaçatı) gitmek için yaptığım uçuşları saymazsak en son üniversite yıllarımda gitmiştim. O zamanlar İzmirli bir sevgilim vardı, tarihi Asansör’e binip Reyhan Pastanesi’nde çay içmiştik. Ya da başka yerleri de gezmiştik ama benim aklımda kalanlar sadece bunlar, bilemiyorum.
Şimdi bunları geçiyorum; Şef Barış Torcu’nun Pasaport kahvesinde denize nazır hazırladığı boyozlu, gevrekli kahvaltısı, sırasıyla anlatacağım İzmir şehir turu, odasında üzerinde ismim yazan havlu ile banyoda bana gülümseyen ördeği ve Margaux Restorandaki harika akşam yemeği ile beni (bizi) çok güzel ağırlayarak #destinasyonizmir projesine ev sahipliği yapan Mövenpick Otel’i İzmir’de kalmak için butik otel arayışlarına son vermek suretiyle konaklanacak yerler listemin ilk sırasına koyuyorum. Otelin genel müdürü Melik Bey ve ekibi ile yaptığımız İzmir turundan notları da aşağıda sıralıyorum:
Pasaport’ta Kahvaltı: Güne, Karşıyaka – Alsancak arası sefer yapan vapurları izleyerek, Pasaport’ta mükellef bir kahvaltıyla başlamak gerek. Menüde boyoz (tahinle yoğrulan bir çeşit Musevi böreği), gevrek ve karadutlu lor tatlısı…
İzmir’de Görülmesi Gereken Yerler: Kahvaltı sonrası İzmir sokaklarında yürüyüşle güne devam etmelisin. II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı şerefine 1901′de Sadrazam Mehmet Said Paşa tarafından yaptırılan ve saati II. Wilhelm tarafından hediye edilen şehrin simgesi Saat Kulesi önünde fotoğraf çektirmek şart. Eyfel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel tarafından taş, demir ve cam kullanılarak gümrük olarak inşa edilen ve sonrasında balık mezatı olup şimdi ise alışveriş merkezine dönüşmüş Konak Pier’de denize nazır kafelerden birinde oturup öğle yemeği yiyebilir veya gün batımını seyredebilirsin.
Tarihi Kızlarağası Hanı’nda takı satan dükkanlar, kumaşçılar, hediyelik eşya satan mağazalar arasında dolaştıktan sonra avluda oturup bir kahve molası ver derim. Denizcilikle uğraşan İzmirli Levanten aile Arkaslar, Alsancak’ta deniz kenarında bulunan Eski Fransız Konsolosluğu binasını kullanılmaz haldeyken satın alarak restore ettirmiş ve çok güzel bir galeriye (Arkas Sanat Merkezi) dönüştürmüş.
Kazı çalışmalarının devam ettiği ve tarihi M.Ö. 4. yüzyıla dayanan Agora ile renkli binaları ve ev tipi Sinagogları ile ünlü Havra Sokağı’nı da görülmesi gereken yerler listene ekle derim. Günün yorgunluğunu ise Kordon’da fayton keyfi yaparak atabilirsin. Bu turu Mövenpick Hotel İzmir’in hazırladığı çilek sepeti ve şampanya ikramı eşliğinde gezmek ise apayrı bir keyif!
Nerede Yesek?
3 kuşaktır hizmet veren Adil Müftüoğlu Esnaf Lokantası Ege’nin en güzel otlu, sebze yemeklerini odun ateşinde, kuzinede pişiriyor. Enginar, iç bakla, soğan türlü, beyinli kuşbaşı, şevketibostan, uykuluk, işkembeli nohut, kuzu kokoreç başta olmak üzere sayısız yemeğin tadına baktım. Favorilerim listesinde ilk sıraya bu restoranı koydum.
Daha önce de iş toplantıları sırasında gittiğim Alcancak’ın en lezzetli balık restoranlarından biri Deniz Balık Lokantası. Üstelik fiyatlarını İstanbul’daki benzer balık restoranları ile kıyaslayınca oldukça da hesaplı.
Alsancak’taki bir diğer favori restoranım Bahar’ın beni ilk buluşmamızda götürdüğü Mutfak Girit. Öğle saatlerinde ev yemeği ve lezzetli Ege mutfağının tadına bakmak için en uygun yer.
Konak Pier’deki %100 Restoran&Cafe ve Adabeyi Restoran güneşin batışını izlerken yemek keyfi yapmak isteyenlere. Özbek Köyü’nde bulunan ve balık mezelerinin lezzeti dilden dile dolaşan Akın’ın Yeri aklımda. Ama duydum ki rezervasyonsuz zor yer bulunuyormuş.
İzmir’de Gece Hayatı: İzmir’de gece hayatı denince akla ilk gelenin Gazi Kadınlar Sokağı olduğunu öğrendim, bildiğin Asmalı Mescit. Hazal ile birlikte bir gecede önce Bayraklı’da bulunan İzmir Arena’da denize karşı Mor ve Ötesi’ni dinledik. Sonra da Ooze Venue’de kalabalık içinde Gripin’i dinledik.
Sana Not: Mövenpick’in ev sahipliğini ve rehberliğini yaptığı projede Cankara Ekolojik Şarap Bağları, Sevilen Şarapçılık İsabey Bağ Evi ve Urla Şarapçılık Bağları ziyareti, şarap tadımları ve şarap eşleşmeli öğle yemekleri de vardı. Bu turun sonunda bir de Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük palmiye plantasyonuna sahip, 2000 dönümlük arazi üzerindeki Uzbaş Botanik Bahçesi’ne gidiliyor. Görülecek yerler listesinde bir de Sığacık Pazarı var. Her şeyin en tazesi, en güzeli, en lezzetlisi orada…
Sana Not 2: Bu gezi bize özeldi sanma sakın, eğer sen de bir turist gibi İzmir’i yaşamak istersen Mövepick’in İzmir turlarından birini satın alabilirsin.
Sana Not 3: Bahar Akıncı bu projeyi Hürriyet Ege’deki köşesine taşıdı. Ben de proje ile ilgili 1-2 şey söyledim. Merak ediyorsan buraya!
[…] Alaçatı’ya gitmek üzere hep pas geçtiğim İzmir’de geçtiğimiz ay bir haftasonu geçirdim. İzmir’i tekrar gitmek istediğim şehirler listesine ekledim. 2 gün yetmedi yapmak […]