Yakın arkadaşım Seray ve kızı Defne ile çocuklu bir yurtdışı seyahati planladığımızda hiç düşünmeden “Brüksel’e gidelim” dedim. Yaşadığım, dilini konuştuğum bir şehirde çocuklarla daha rahat gezebilirdik. Yanılmamışım, çocuklarla harika bir tatil yaptık. Çocukla yurtdışına gitmeyi planlıyorsanız, seyahatinizi kolaylaştırabileceğini düşündüğüm birkaç tavsiyem olacak. Elbette Brüksel’e gitmeyi düşünenler için de bir dolu önerim var.
Seyahati birlikte planlayın
- Yola çıkmadan önce oğlumla Brüksel gezi kitaplarına baktık. Ona gideceğimiz müzeleri, parkları vs. anlattım ve ilgisini çeken yerleri birlikte belirledik. Gezi planımızı ona göre yaptık.
- Online check yaparak ve yurtdışı çıkış harcını önceden ödeyerek havaalanında kuyruk bekleme süremizi azalttım.
- Uçak yolculuğunda ve sonrasında şehirde gezerken küçük bir sırt çantası taşıdım. İçinde yedek kıyafet, 1-2 minik oyuncak ve kitap dışında kuru meyve, fındık, ceviz, bademden oluşan atıştırmalık kutumuz, suyumuz ve yere de serebileceğimiz örtü olarak da kullanabileceğimiz büyük bir tülbent vardı.
- Gitmeden önce sigortamızı ve kapsamını kontrol ettiğim gibi, kaldığımız otele ve merkeze yakın gidebileceğimiz hastane ismini de defterime not etim.
Yeni tatlar denemesi konusunda ısrarcı olmayın
- Çocuklar için yeni tatlar denemek her zaman kolay olmayabiliyor, bazı çocuklar sadece bildikleri yiyecekleri yemek istiyor. Tatil boyunca oğlumu yeni şeyler denesin diye teşvik etsem de onu zorlamadım. (Brüksel lahanasını seven çocuk varsa el kaldırsın!). Aç kalmasını da istemediğim için sabahları iyi bir kahvaltı sonrasında gün içerisinde ona yoğurt, tost, sebze yemeği yedirmeye özen gösterdim.
- Restoran konusunda önceden araştırma yaptım ve çocukla rahat yemek yenebilecek, mama sandalyesi ve çocuk menüsü olan birkaç restoran belirledim.
- Uyku saatlerimiz değişti, zira öğlenleri sokakta, pusette uyuduk. Bunu çok dert etmedim, tatilde kurallarda esneklik olabileceğini oğluma anlattım, döndüğümüzde yine eski düzenimize döneceğimizi söyledim.
- Aile büyüklerine minik hediyeler seçmek ve kart göndermek gibi konularda onun da yardımını istedim. Seçimlere dahil olmak çocukların hoşuna gidiyor.
Brüksel’de Ailece Görülecek Yerler
- UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilmiş, şehrin merkezi olarak kabul edilen Büyük Meydan’ın en görkemli yapısı 96 metrelik kulesiyle Hükümet Konağı. Her iki yılda bir Ağustos ayında Büyük Meydan’da 1.800 metre karelik bir alan çiçeklerden oluşan bir halıyla kaplanıyor.
- Küçük işeyen adam Manneken Pis şehrin en çok ziyaret edilen heykellerinden biri.
- Hubert Kraliyet Galerisi’nde Belçika’nın ünlü çikolata dükkanları ile küçük butikler bulunuyor. Çikolatalarıyla ünlü bu şehirden çikolata almadan dönülmez. Neuhaus, Godiva, Leonidas ve Guylian en bilinen çikolata üreticileri olsa da oğlumla bizim favorimiz Pierre Marcolini. (Sıcak çikolata için kakao almanızı da şiddetle öneririm).
- Ten Ten, Red Kit ve Şirinler gibi pek çok çizgi romanın doğduğu yer Belçika. Ülkede bu kadar çizer varken bir müzesi de olmalı elbette. Çizgi Roman Müzesi, Victor Horta tarafından 1906’da yapılan Art Nouveau tarzı bir binada yer alıyor. Müzenin alt katında okuma ve aktivite bölümü dışında çizgi roman ve karakterleri satın alabileceğiniz bir dükkanı da var.
- 1958 yılında Expo 58 için yapılan ve sonrasında modern mimari örneği olarak kabul edilen Atomium demirin kristal kafes yapısının 165 milyon kez büyütülmesinden esinlenerek yapılmış. En tepedeki küre Brüksel’in panoramik görüntüsüne hakim.
- Avrupa’nın önemli binalarının 1: 25 ölçüde minyatürlerinin bulunduğu 24,000 m²’lik bir alana kurulmuş Mini Europa’da yaklaşık 80 şehir ile Big Ben, Eyfel Kulesi, Pisa Kulesi gibi 350’den fazla şehir sembolü yer alıyor.
- Brüksel’in en iyi waffellarını yapan Gaufres de Bruxelles’e mutlaka uğrayın ve pudra şekerli, çilekli bir waffel sipariş verin.
- Belçikalı Art – Nouveau mimari Victor Horta’nın evi ve atölyesi olan Horta Müzesi, 19. yüzyılda buradaki insanların nasıl yaşadıklarını çocuklara göstermek için en keyifli müzelerden biri.
- 1900’lü yıllardan kalma bir binada yer alan Oyuncak Müzesi’nde 1830’lu yıllardan kalma 25.000’den fazla oyuncak var. Bu müzeye vakit ayırın çünkü içerisinde çocukların serbestçe oynayabileceği oyun bölümleri de bulunuyor.
- 30 hektarlık bir alana yayılan 50. Yıl Parkı’nda ailece piknik yapabilirsiniz. Parktaki Zafer Takı’nın her iki yanındaki uzun binalarda ise Askeri Müze, Sanat ve Tarih Müzesi ve Otomobil Dünyası Müzesi yer alıyor.
- Çocuk Müzesi’nde farklı deney ve oyun alanları bulunuyor. Müzenin amacı, çocuklara yeni şeyleri eğlenerek öğretmek ve farklı deneyimler yaşamalarını sağlamak. Fransızca da olsa çocuk tiyatrosunu keyifle izleyebilirler.
- Doyurucu bir sabah kahvaltısı ya da lezzetli salatalar ve sandviçler için Place du Grand Sablon’daki Le Pain Quotidien’i, yerel lezzet olarak kabul edilen midye ve patates yemek için Rue Des Bouchers’teki Aux Armes de Bruxelles’i ile çizgi roman karakterleriyle lazanya ya da hamburger paylaşmak için Grand Sablon’daki Comics Cafe’yi deneyin.
Not: Bu yazı 22 Ağustos 2015 tarihli Milliyet Cumartesi ekinde yayınlanmıştır.
Bir cevap yazın