“Biz kendi halimizde sessiz sakin yaşıyorduk” diyor Dalaman Havaalanı’ndan Akyaka’ya gitmek üzere bindiğim taksinin şoförü. Ne zamanki yol ayrımına tabela koydular, işte o zaman yerli yabancı turist gelmeye başladı. “Belki işletmeler için iyi oldu ama, burada yaşayanlar artık haftasonu denize gitmiyoruz, çok kalabalık oluyor” diye serzenişte bulundu. Beş günlük tatilimin sonunda kendisine hak vermedim desem yalan olur. Ancak, Akyaka turistle dolsa da sakinliği, bozulmamışlığı, harika plajları, misafirperverliği ve kendi halinde mutlu insanlarıyla beni büyüledi. Bir de elbette Azmak var, insanı yeniden diriltir, o kadar diyeyim.
Bahçesi Azmak Nehri’ne açılan otel
Yaklaşık 45 dakika süren yolculuk sonrası merkeze 10 dakika yürüme mesafesindeki Ottoman Konak isimli otelime varıyorum. 18 odası olan bu butik otelin bahçesi Azmak Nehri’ne açılıyor. Önünde hem büyükler hem de minikler için küçük bir de havuzu var. Sıcaktan bunalanlar için ise otel içinde serin serin oturabilecekleri büyük bir lobi alanı ile benim yazı yazmak için tercih ettiğim nehir manzaralı asma bir kat bulunuyor. Kite sörf (uçurtma sörfü) yapanların konaklamak için tercih ettikleri, akşamları Akyaka’nın en eğlenceli barına dönüşen bahçesiyle No 22 Riders Inn de konaklamak için başka bir alternatif. Bahçesindeki hamaklara kurulup keyif yapmak şart.
Bir örnek mimari harikası evler
Nail Çakırhan, mimarlık eğitimi görmediği halde Muğla’da yaptığı geleneksel mimarinin günümüze uyarlandığı evler sayesinde, hem Akyaka’da bugün bir örnek geleneksel evlerin mimarisine damga vurmuş hem de 1983 yılında dünyanın en saygın mimarlık ödüllerinden biri kabul edilen Ağa Han Uluslararası Mimarlık Ödülü’nün sahibi olmuş. Otelden merkeze doğru giderken bahçelerini begonvillerin ve rengarenk çiçeklerin süslediği bu iki katlı beyaz boyalı, ahşap mimariye sahip evlere bakmaya doyamıyor insan. Herkes kafasına göre inşaat yapamadığı için de göze hitap eden, baktıkça insanı mutlu eden bir görüntü çıkıyor ortaya.
Pizza da var ev yemeği de
Sabah kahvaltısı için Çetibeli’ndeki 15 yıllık Sakız favorim. Tatlı bir karı kocanın kendi evlerinin bahçesinde açtıkları mekanda ev yapımı bergamot, incir, portakal, nar reçeli, peynir tabağı, yumurtalı ekmek, küçük börekler, poğaçalar, kızarmış ekmekler geliyor masanıza. Taze sıkılmış portakal suyu ile demlenmiş çay da yanında.
Merkez’deki en güzel restoranlar Karanfil Sokak’ta toplanmış. Pizzaları ve kokteylleri ile ünlü, her yaştan kite sörfçülerini görebileceğiniz İtalyanca “Rüzgar altı” demek olan Sottovento ile tam karşısında ev yemekleri yiyebileceğiniz, anne mutfağı tadına Mum’s Cook bulunuyor. Çeşit çeşit waffleları denemek için Kosmic, ev yapımı lezzetli dondurmaları denemek ya da bir kahve molası vermek için ise Pop Shop’a uğrayabilirsiniz. Ananaslı, böğürtlenli dondurmaları çok lezzetli. Üstelik şeker ya da koruyucu madde içermiyor. Gözlemenin kralını Konyalı’da yiyorsunuz, ister patatesli, ister otlu peynirli. Balık ve meze yemeyi isterseniz, yemek yerken ayaklarınızı da Azmak’a sokabileceğiniz Olta en beğendiğim adreslerin başında geliyor.
7/24 açık tostçu
Gün içinde ister sabah ister akşam ne zaman acıkırsanız 7/24 açık Akçapınar Tostçu’suna gidebilirsiniz. Kaşarlı, sucuklu tostun yanında bir büyük bardak tuzlu ayran da sipariş etmeyi unutmayın. Tostçuya giderken düğün fotoğraflarının çekildiği, romantik yol olarak bilinen okaliptüs ağaçlarıyla çevrili Aşıklar Yolu’ndan geçiyorsunuz. Sadece ileriye değil, kafanızı kaldırıp gökyüzüne de bakın.
Olive Farm, Akyaya’nın en güzel kahvaltı mekanlarından. Sucuklu yumurta, sigara böreği, peynir tabağı… Azmak’ın kenarındaki bu mekanın bahçesi de oldukça keyifli. Üstelik zeytinyağından kişisel bakım ürünlerine kadar pek çok şeyin satıldığı ufak bir de dükkanları bulunuyor.
Kite sörf denemeye var mısınız?
Gökova Akçapınar Sahili’ne giderek, sayısızı kite sörf okullarından birinden ders alabilir, eğer bu spora aşinaysanız malzeme kiralayıp kendinizi rüzgarın kucağına bırakabilirsiniz. Ben cesaret edemedim, ancak yapanları izlemek bile keyifli. Giriş 25 TL, kite, board ve tüm malzemeleri günlük 150-200 TL arası kiralayabiliyorsunuz. Yeni başlayanlar için hocayla 8 saatlik 2-3 gün süren özel ders ücretleri ise (ekipmanlar dahil) 1.000- 1.300 TL civarında. Kite sörf dışında ne yapılır diye soracak olursanız Azmak Nehri üzerinde 45 dakikalık tekne turlarına da katılabilirsiniz.
Deniz ılık, Azmak buz gibi
Akyaka Plajı, halk plajı tecrübelerimle hiç örtüşmedi, şezlong, şemsiye vs. bulabildiğin bu plaj hem temiz hem de bakımlı. Orman Kampı plajları akşam üstü daha tenha oluyor, Albay Koyu’nda kayalıklardan denize girmek gün biterken harika bir duygu. Çınar Plajı ise özel plaj olarak geçiyor, şezlong ve şemsiyeyi 10 TL’ye kiralıyorsun. İçinde bir de restoranı var. Mayo değiştirmek için kabin, duşlar vs. tesis tamam. Akbük’ün denizi ise çok güzel, ancak biraz uzak, araba ile yarım saat kadar sürüyor. Elbette Azmak’ta da yüzün, ancak 7 derece buz gibi suda ne kadar yüzebilirsiniz bilemem, ben 5 dakikadan fazla kalamadım zira.
Bir cevap yazın