Bence Göcek’in en güzel mevsimi Haziran başı ve Ağustos sonu, Eylül. Hem kalabalık olmuyor, gittiğin her yerde rahat yer bulabiliyorsun, hem akşamları hafif bir esinti günün sıcaklığını alıp götürüyor hem de sakin, sessiz kafanı dinliyorsun. Benim Göcek’te sevdiğim otellerin başında D-Resort Göcek geliyor. Burası hem bebekle hem de çocukla rahat tatil yapabileceğiniz bir otel. Öyle su kaydırakları, her tarafta çocuk parkı yok, ancak personel çocuk dostu ve size çok yardımcı oluyor.
Geçen sene Marina içinde bir de park yaptılar, kocaman bir korsan gemisi, salıncak ve kaydırak var artık. Otel Göcek’in tek beyaz kumlu plajına birkaç dakika mesafede bulunuyor. Plaja golf arabalarıyla gidebiliyorsunuz ancak isterseniz bizim gibi bisikletle de gitmek mümkün. Bisikletlerde çocuk koltuğu da var. Burayı tercih etmemin diğer bir nedeni de otel hemen merkezde ve her yere yürüme mesafesinde. Üstelik havaalanına da sadece 20 dakika mesafede.
Göcek’te ne yapılır?
Bu soruya verecek ilk yanıtım, denizin kenarında gün geçirilir ve bol bol yüzülür olacak elbette ama başka şeyler de yazmam lazım, biliyorum.
- 12 Adalar’ı tekne ile keşfe çıkabilirsiniz. Gideceğiniz her koyun ayrı bir hikayesi var, emin olabilirsiniz. Tersane Adası körfezdeki en büyük ada. Eski Rum evlerini de görebilirsiniz adada. Göbün, yelkenlilerin tercih ettiği bir koy. Akvaryum Koyu 12 adaların en güzel koylarından biri. Üstelik nesli tükenmekte olan caretta carettalar da bu adaları mesken tutuyor, karşılaşmanız mümkün. Göcek’in açığında bulunan Yassıcalar’a, Zeytin Adası ve Günlüklü Koyu’na da mutlaka uğrayın. Domuz Adası ve Hamam denize girmek için en güzel plajlardan.
- Akşamları merkezde dolaşabilirsiniz. Çarşıda bir sürü butik ve dükkan var.
- Yemek konusuna gelecek olursak, benim favorim Marina’nın sonundaki the Breeze, hem öğlen hem akşam için harika bir yer. Fırından çıkan lezzetli pizzaları, harika salataları öğlen yemeğinde, balık ve çeşi çeşit mezeleri de akşam yemeğinde tercihim oluyor. Elbete glutensiz pizza da yapıyorlar. Boynuzbükü’ndeki Balıkçı Ali’ye giderseniz reçine kokularıyla kaplı bahçesinde levrek ya da lagos sipariş verin. Yine Marina’da bulunan ve geçtiğimiz yaz açılan Q Lounge harika bir manzaraya sahip. Uzakdoğu mutfağını seviyorsanız mutlaka rezervasyon yaptırın. Eğer burası bizim bütçemizi aşabilir diyorsanız, akşamüzeri bir şey içmeye de gidebilirsiniz, buradan manzarayı görmeden dönmeyin derim. Portakal ağaçları altında bulunan Dursun Usta’ya gidince pirzola ve zeytinyağlı siparişi verin.
Bir cevap yazın