Fas’ı çok uzun zamandır merak ediyordum. Biraz Arabistan, biraz Fransa, biraz Hindistan biraz da İspanya karması olduğu söylenen Fas’ta Kazablanka, Marakeş ve denizci kasabası olan Essaouira’yı gezdik. Fas seyahatine oğlumun okulu sebebiyle kendisini götürmedik, karı koca başbaşa bir tatil yapmış olduk.
Fas’a nasıl gidilir?
Türk Hava Yolları’nın Kazablanka’ya uçuşu var. Bu uçuş yaklaşık 5 saat sürüyor. Marakeş’e direkt uçuş olmadığı için Marakeş’e gitmek isteyenlerin Kazablanka’tan otobüs ya da araçla gitmesi gerekiyor.
Fas hakkında kısa bilgiler
* Kuzey Afrika’da bulunan Fas Krallığı’nda yaklaşık 32 milyon insan yaşıyor.
* Fas’ın başkenti Rabat ancak en popüler şehirleri Kazablanka ve Marakeş. Dünyadaki en büyük çöl olarak bilinen Sahra Çölü de Güney Fas’ın büyük bir bölümünü kaplıyor.
* Fas’ın resmi dili klasik Arapça. Fransızca bilenler de var. Ancak halk Fransızca ve Arapça karışımı olan Darıca’yı konuşuyor.
* Fas’ın para birimi Dirhem ve 10 Dirhem yaklaşık 1 Euro yapıyor. Para olarak Euro ve Dolar’la ülkeye giriş yapabilir ve sonrasında havaalanından çıkmadan bozdurabilirsiniz. En iyi döviz kurunu veren yerlerden biri havalaanı.
* Fas, 90 güne kadar turistik ziyaret için Türk vatandaşlarından vize istemiyor.
* Internet yavaş, özellikle kredi kartı ile alışveriş yapmayı zorlaştırabiliyor.
*Özellikle Marakeş ve Kazablanka gibi büyük şehirlerde trafik çok kötü. Arabaların nereden geldiğini pek anlamıyorsun. Ayrıca çarşı içinde motosikletliler de yanınızdan sürekli geçiyor ve yaya görünce yavaşlamıyorlar.
* Büyük şehirlerde Pizza Hut, Starbucks, Mc Donalds gibi zincir restoranlar var.
Kazablanka Gezi Notları
Şehir merkezindeki binaların rengi sebebiyle Kazablanka’ya “Beyaz Şehir” deniyor. Şehrin turistler tarafından ilgi görmesi Humphrey Bogart ve Ingrid bergman’ın başrollerinde oynadığı 1942 yapımı siyah beyaz Kazablanka filminden sonra başlıyor.
Kazablanka’da görülmesi gereken yerler
Birleşmiş Milletler Meydanı, Muhammed V Bulvarı ve King’s Palace, tarihi Habus Meydanı ve Hasan II Camii Kazablanka’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Şehirdeki en önemli yapı Hasan II Camii. Yapımına 850 milyon dolar harcanmış bu cami 20.000 metrekarelik bir alanda yer alıyor. 13 senede tamamlanmış camide aynı anda 25.000 kişi namaz kılabiliyormuş. Hasan II Camii’ni gün batımında ziyaret etmenizi öneririm çünkü güneş ışınlarının vurmasıyla mozaikler bambaşka renklere bürünüyor. Yapımı 6 yıldan fazla süren kapıların önünde mutlaka fotoğraf çektirin. Ufak bir not; camiye baş örtünüz olmadan giremiyorsunuz ve caminin kapısında turistler için baş örtüsü satılmıyor. Bu sebeple yanınızda götürmenizde fayda var.
Kazablanka’nın kordon boyuna Korniş deniyor. Burada sıra sıra restoranlar ve kafeler yer alıyor. Okyanusun dalgalarını izleyip güzel bir öğle yemeği sonrasında sahilde yürüyüş yapabilirsiniz.
Kazablanka’da tek bir gece kaldık ve akşam yemeğinde La Scala restorana gittik. Geleneksel Fas mutfağını modern bir sunumla ikram ettiklerini söyleyebilirim.
Marakeş Gezi Notları
Kazablanka’dan Marakeş’e araba ile yaklaşık 2,5 -3 saatte varıyorsunuz. Yol üstündeki tüm benzincilerin tuvaletleri oldukça temiz ve hepsinde yiyecek içecek alabileceğiniz küçük marketler var. Yol boyunca çöl manzaralı bir rotayı takip ediyorsunuz, bol bol da palmiye ağaçları görüyorsunuz.
Marakeş hakkında kısa bilgiler
Marakeş’e kızıl şehir deniyor, bunun sebebi evlerin kırmızıya çalan topraktan yapılmış olması. Evler de güneş vurunca kızıl renk alıyor.
Marakeş’i 3 kelimeyle özetlemem gerekirse, karmaşık, kalabalık ve rengarenk derim.
Ortasında avlusu ve minik bir çeşmesi, havuzu olan geleneksel evlere “Riad” deniyor. Riadların bir kısmı artık otel ya da restoran olarak da hizmet veriyor.
Marakeş’te taksiyle bir yere gidecekseniz tarife genelde belli. En yakın yer 70 Dirhem’den başlıyor. Ancak otelde bize tarife açtırmamızı, açmıyorlarsa da pazarlık etmememizi ve yakın yerler için 30-40 Dirhem gece de 50 Dirhem ödememizi, ve ödeme için de mutlaka para üstü almayacak şekilde bozuk para vermemizi söylediler.
Marakeş’te pek çok kişi hamama gitmemizi önerdi. Bizim vaktimiz kısıtlıydı ancak Le Bains de Marrakech bize en çok önerilen SPA& Hamam ve Masaj merkeziydi.
Marakeş’te görülmesi gereken yerler
Dar sokakları ile eski şehir Medina insanı şaşırtıyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Afrika’nın en hareketli şehir meydanı Jma El Fna – Mucizeler Avlusu’nda deri çanta ve aksesuar satıcılarını, Berberilerin yüz yıllık geleneği şifalı ot ve krem satan herbolistleri, ahşap ustalarını, yılan oynatıcıları, maymunlarla gösteri yapanları, hokkabazları, cambazları, baharat satanları görebilirsiniz. Burası adeta bir açık hava tiyatrosu! Tek dikkat etmeniz gereken şey Faslı satıcıların ısrarlı tavrı. Hemen hemen hepsi mallarını satmak için sizinle konuşmaya çalışıyor, zaman zaman kolunuzdan tutuyor, elinizden çekiyor. Eğer insan içine karışmaktan pek hoşlanmıyorsanız bu çarşı size göre değil derim. Ancak biraz baharat ve deri kokusu sizi rahatsız etmiyorsa, insanlarla kaynaşmak istiyorsanız ve pazarlık yapmak tam benim işim diyenlerdenseniz bu çarşının sokaklarında çok iyi vakit geçirebilirsiniz. Unutmadan, yılan oynatıcılar ve maymunla dans edenlerin fotoğrafını çekmek isterseniz sizden para istiyorlar. 15-20 Dirhem vermeniz yeterli olacaktır.
Bu meydanın hemen arkasındaki sokaklarda da pek çok dükkan gezebilirsiniz. Labirent çarşı (souq) olarak da bilinen bu çarşıda seramik ve cam eşyalar satan dükkanlar, demirciler, hasır çantacılar ve dericiler başta olmak üzere pek çok dükkan bulabilirsiniz.
Yeni şehir ise Gueliz. Burada modern binalar, uluslararası markaları bulabilirsiniz. Yeni şehirdeki Muhammed V Bulvarı şehrin en popüler ve en ünlü yerlerinden biri.
Uzun yıllar şehri yönetmiş Ben Ahmed’in Bahia Sarayı şehrin en güzel yapılarından biri. 19. yüzyılda zamanının en ihtişamlı saraylı olduğu için bu ismi aldığı söyleniyor. Endülüs tarzı ahşap ve mozaik süslemelerle kendinizi İspanya’da sanabilirsiniz.
İspanyol Moresk Mimarisi’nin 800 yıllık örneği Koutoubia Minaresi de şehirde görülmesi gereken yerlerden biri. Berberi Kralı Yakup Mansur zamanında, 13. yüzyılda yaptırılmış.
Ünlü Cezayir doğumlu tasarımcı Yves Saint Laurent’in şehirdeki müzesi geçtiğimiz yıl ekim ayında açılmış. Müzenin içinde YSL’nin 40 yıllık kariyeri boyunca tasarladığı 5000 farklı kıyafet yıl boyunca dönüşümlü olarak sergileniyor. Tasarımcının çizdiği eskizler, fotoğrafları, couture parçaları ve aksesuarlarını yakından görme şansı sunuyor müze. Tasarımları incelediğinizde Yves Saint Laurent’in neden “Marakeş bana renkleri öğretti” dediğini anlayabiliyorsunuz. Serginin hemen çıkışında ise Majorell Bahçeleri var. 1930’larda ressam Jacques Majorell tarafından tasarlanmış ve içindeki mavi evde de Yves Saint Laurent yaşamış. Müzenin ve bahçenin içinde YSL ürünlerini alabileceğiniz bir butik yok. Bu mağaza La Mamounia otelinin içinde. Ancak müze dükkanında kitapları ve hediyelik ürünleri mevcut.
Chez Ali Berberi Gecesi, Fas kültürünü her anlamda gözler önüne seren, geleneksel kıyafetlerle müzik, dans ve atlı gösterilerin yapıldığı bir gece. Bana sorarsanız oldukça turistik, bu sebeple biz katılmadık ancak oldukça talep gördüğünü söylemeliyim.
Yılın büyük bir bölümünde karlı olan Atlas dağları Marakeş’e arabayla bir saat mesafede. Buradaki kırmızı toprak kızıl şehre adını veriyor. 4×4 jeeplerle düzenlenen off-road turlarına katılabilirsiniz.
Essaouira, Marakeş’in 175 km batısında, arabayla yaklaşık 2 saat mesafede küçük kasaba. Burası, Atlas Okyanusu’na kıyısı olan eski bir Portekiz balıkçı kasabasıymış. Marakeş’ten araçla gidecekseniz yol üzerinde Ounara Köyü’nde mola verin ve argan yağı üretim tesisini ziyaret edin. Burada hem argan yağı hem de kozmetik ürünleri satın alabiliyorsunuz.
Essaouira, UNESCO tarafından düzenlenen Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Balıkçı limanını, Kale’yi gezdikten sonra şehrin içine doğru yürüyüp Medina’da dolaşabilirsiniz. Beyaz evlerin ve dükkanların kapıları maviye boyanmış. Medina, Marakeş’in çarşısına kıyasla daha sakin ve ferah. Tarihi surlardan kıyıya vuran dalgaları seyretmek oldukça keyifli. Orson Wells, Jimi Hendrix gibi bohem hayatın pek çok ünlü sanatçısı bu şehirde yaşamayı seçmiş.
Marakeş’te nerede kalmalı?
Dünyanın en iyi SPA otellerinden biri olarak kabul edilen, sayısız ödül sahibi La Mamounia şehrin de en iyi oteli. Eskiden veliaht prenslerden birinin sarayı olan bu bina 1923’te otel olarak işletilmeye başlanmış. Antika Berberi halıları, kırmızı kadife koltukları, otantik mobilyaları ve çeşmeleri, küçük havuzlarıyla Binbir Gece Masalları’nındaki yerleri andıran bir havası var. Kuzey Afrika’nın en büyük SPA’sına sahip bu otelin restoranlarında ise Fransız ve İtalyan Michelin yıldızlı şefleri var. Bu otelde konaklama imkanınız ya da bunun için ayıracak bütçeniz yoksa bile, otelin gül, portakal, limon, zeytin ve palmiye ağaçlarıyla dolu bahçesinde bir şeyler içmek için otele gidebilirsiniz.
Şehrin benim için en güzel riad otellerinden biri El Fenn. Eski şehir, Medina’da yer alan otelin yeni Hollandalı yöneticisi otelin içine Hollandalı sanatçıların eserlerini ve bir de eski bir bisiklet koymuş olsa da, otel her şeyiyle bir Fas oteli. Kırmızı duvarları, modern mimarisi, içindeki butiği ve restoranıyla oldukça beğendiğim bir otel oldu. Biz akşam yemeği için rezervasyon yaptırmıştık ve bu restoranı daha çok turistlerin tercih ettiğini söyleyebilirim. (www.el-fenn.com)
Palais Lamrani, şehrin Media tarafında bir riad oteli. 3 suit odası ve 3 tane de büyük odası bulunan sevimli bir otel. Çok keyifli bir avlusu ve avluda bir restoranı da var. Dilerseniz öğle ya da akşam yemeğine de gidebiliyorsunuz. (www.palaislamrani.com)
La Sultana da benim adını duyduğum, beğendiği riad otellerinden biri.
Marakeş’te nerede ne yemeli?
Fas mutfağında en çok kullanılan baharatlar kimyon ve kişniş. Salatadan çorbaya aklınıza gelebilecek her yemekte bu iki baharatın tadını alıyorsunuz. Domates, nohut ve mercimekle yapılan harira çorbası başlangıç olarak ikram ediliyor. Tajin adını verdikleri güveçte yapılan et, tavuk ile ince haşlanmış bulgur en yöresel yemekleri. Aslen berberi yemeği olan kuskus bizdeki gibi makarna değil, bulgurdan yapılıyor ve sebze ile birlikte servis ediliyor. Polenta, mısır unundan yapılan yuvarlak ekmekleri sabah kahvaltıda ve diğer öğünlerde servis ediliyor. Yemeklerden sonra da hazmı kolaylaştırsın diye nane çayı ikram ediyorlar. Yalnız şekerli olanı bana çok tatlı geldi, sade söyleyip balla içmemi önerdiler. Yine de benim ağız tadıma pek uymadı. Nıs nıs adını verdikleri (nos nos diye yazılıyor), latte’yi andıran altı kahve, üstü süt bir kahveleri var.
Restoranların ve cafelerin pek çoğunda içerde sigara içmek ne yazık ki serbest. Bu sebeple cama yakın bir masa tercih etmek isteyebilirsiniz.
Fas’ta akşam yemeği geç yeniyor, saat 21.00-21.30 civarında masaya oturuyorlar. Restoranlarda gördüğünüz kalabalık genelde erken yemek yemeyi tercih eden turistler oluyor.
Yeni şehirdeki Grand Cafe De La Poste keyifli bir mekan ve öğle yemeği oldukça lezzetli. Deniz mahsullü salataları, kinoa tabulesi veya hamburgerini deneyebilirsiniz. Kalabalık bir grupla giderseniz masa bulmakta zorlanabilirsiniz.
Bo&Zin, şehrin en sofistike, modern restoranlarından biri. Gecenin ritmini yakalayan müzikleri ve modern mutfağı ile popüler restoranlardan.
La Mamounia’nın içindeki La Morocain ve Dar Doha şehrin iyi restoranlarından. El Fenn’in içinde de güzel bir restoran var. Akşam yemeği set menü, 2 farklı menüden seçim yapabiliyorsunuz.
Terasse des épices restaurant, Medina’da (eski şehir) bir çarşının içinde, en üst katta. Öğle yemeği için İngilizce menüsü, keyifli bir barı ve akşamları da müziği olan bu restoran hem Fas mutfağı hem de dünya mutfağından lezzetler sunuyor.
Jad Mahal, İstanbul’daki Cahide’yi andırıyor. Binbir Gece Masalları’nı andıran bir dekorasyonu olan mekanda müzisyenler, dansçılar ve DJ’ler eşliğinde hem yemek yiyip hem de bir şov izliyorsunuz. Yemek sonrasında ise barın etrafında toplanan kalabalık canlı müzik dinlemeye devam ediyor.
Dar Yakut ise bence Marakeş’te yemek yediğimiz en iyi restoranlardan biriydi. Dünyanın en iyi Fas restoranları arasında sayılan Dar Yakut’ta harika bir binada yemek yiyorsunuz. İçinde avlusu olan bu çok katlı binada Fas mezeleri, Tajin ve Fas tatlıları ile naneli çayın tadına bakabilirsiniz. Yemek yerken müzisyenleri de keyifle dinleyebiliyorsunuz. Restorana girdiğinizde bir içki alıp çatıya çıkın, burada Marakeş’i izleyebilirsiniz.
Not: Akşam yemeği için önerdiğim restoranlarda rezervasyonsuz yer bulmanız çok zor ve Fas’a gitmeden önce rezervasyon yapmanızı öneririm.
Fas’tan ne alınır?
Fas’tan ne alabileceğinizi anlatmadan önce nasıl alacağınızı anlatmalıyım. Fas’ta özellikle Marakeş ve Kazablanka’daki dükkan ve pazarlarda ürünlerin fiyatları yazmıyor. Bir şey beğenip fiyatını sorduğunuzda satıcılar genelde “Sana iyi fiyat vereceğim” diyor. Onlar için önemli olan önce sattığı ürünü beğenmeniz. Size verdiği fiyatın yarısını teklif ederek pazarlığa başlayabilirsiniz. Sonrasında ortada bir yerde buluşuyorsunuz.
Pek çok dükkanda kredi kartı makinesi var ancak internette sorun olduğu için alışverişte kullanamıyorsunuz. Ayrıca Dirhem ile nakit ödeyince daha çok indirim imkanı oluyor.
Çarşı içinde bir şey görüp beğendiyseniz ve fiyatı size uygunsa tavsiyem almanızdan yana. Aynı dükkana geri gelip almak hem kalabalıkta biraz zor oluyor hem de aynı ürünü bulamayabiliyorsunuz.
Faslılar Türkleri seviyorlar, bu sebeple de candan davranıyorlar. Türk olduğunuzu söylediğinizde aynı bizdeki gibi çay ikramı, sohbet başlıyor.
Koton, LCWaikiki başta olmak üzere pek çok Türk markasının dükkanını da Marakeş’te görebilirsiniz. Ayrıca Zara, HM, Lewis gibi zincir mağazaların da dükkanları var.
Şehirde en sevdiğim ve beğendiğim mağaza YSL Müzesi’nin ve Majorelle Bahçeleri’nin karşısında yer alan Rue 33 Majorelle. Seramik mutfak ürünlerinden kıyafete, kozmetikten hediyelik eşyaya aklınıza gelebilecek her şeyi bulabilirsiniz. Hemen yanındaki dondurmacıya uğramayı da ihmal etmeyin. Tuzlu karamelli dondurması çok lezzetli.
Fas’ta ne alabilirsiniz?
- Babuş isimli sivri uçlu deri ya da kilim desenli çarığa benzeyen terlikler,
- Argan ağacı tek Fas’ta yetişiyormuş. Bu nedenle argan yağı (yemeklik ve kozmetik), argan yağlı kozmetik ürünleri,
- Kilim,
- Deri çanta ve aksesuar,
- El boyaması seramik mutfak ürünleri,
- Hasır çanta,
- Ahşap, sedefli el işçiliği olan kutular ve
- Tajin
Hasan Atay der ki
Cok güzel anlatmışsınız, elinize dilinize saglık.
Bïldiginiz, önerebileceginiz türkçe rehber de varmı?
Biz ortayaslı bij grup ile Fas’ı gezoek istiyoruz..
Takip etmeye devam edecegiz sizi.
Saygı ile selamlar,
HASAN Atay
Whatsapp: 0031 613707082
Özge Lokmanhekim der ki
Ben Fas’ı arkadaşım Bahar Akıncı ile gezmiştim. Onun Fas turlarına bakabilirsiniz.
Ece Aydoğ der ki
Çok teşekkürler güzel derlemeniz için. Siz hangi ayda girmiştiniz ve hava şartları gezmeye uygun muydu?