Şehrin Çocuk Hali ekibi, WebSummit Dublin 2015’te girişimci olarak yer almaya hak kazandık ve Kasım başında Dublin’in yolunu tuttuk.
Eskiden Birleşik Krallık’ın bir parçası olan İrlanda Cumhuriyet’nin bu sevimli başkentine Londra’dan Aer Lingus ile yaptığım 1,5 saatlik bir uçuş sonrasında varıyorum. Dublin beni yağmurla karşılıyor. Otel olarak şehir merkezine yakın Jury’s Inns Custom House’u tercih ediyorum. Akşam yemeği için de otelin yakınında bulunan 15 senede pek çok ödül almış hem bar hem de restoran olan Ely’dan yana tercih kullanıyorum.
WebSummit’ten arta kalan zamanlarda şehri dolaşmaya çıkıyoruz. Şehrin merkezinden geçen Liffey nehri şehri kuzey ve güney olmak üzere ikiye bölüyor. Şehrin en meşhur caddesi üzerinde pek çok dükkan ve restoran bulunan OConnell Caddesi. Caddenin başından nehre doğru yürüdüğünüzde sağ tarafta Temple Bar isimli bölgeyi göreceksiniz. Temple Bar şehrin barlar bölgesinin adı ve ismini de buradaki kırmızı, Temple Bar isimli bir bardan alıyor. Temple Bar’ın içki ve hediyelik eşya satan bir de dükkanı bulunuyor. Ayrıca Carrolls mağazalarında da çok çeşitli hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Şehrin bir diğer güzel caddesi ise Grafton. Caddenin bir ucu St. Stephen’s Green Park’a açılıyor.
Şehir gezisi sırasında benim en çok ilgimi çeken ve bende hayranlık uyandıran yer Trinity College oldu. Tarihi okul binasında tur atarsanız okulun kütüphanesini gezmeyi unutmayın. Book of Kells isimli kütüphanenin barındırdığı inanılmaz kitap koleksiyonu dışında bir diğer önemli özelliği Harry Potter ve Yıldız Savaşları filmlerinde de kullanılmış olması. Trinity College önünden tur otobüsleri kalkıyor. Yaklaşık 1,5 saat süren bu tura katılmanın bedeli ise 14 Euro. Ben ise yürümeyi tercih edenlerdenim. Otobüs turuna katılırsanız Guiness Storehouse, Kilmanhaim Gaol Hapishanesi ve Phoneix Parkı’na mutlaka gidin.
Guiness Storehouse demişken, burası şehirde görülmesi gereken yerler arasında. Tepesinde harika bir barı olan binada biranın nasıl yapıldığını anlatan bir müze ve alışveriş yapabileceğiniz bir dükkan bulunuyor.
Google, ebay, Linkedin, Facebook gibi internet devlerinin Avrupa merkez ofislerinin yer aldığı semt ise Grand Canal.
Nerede yesek?
Güzel bir akşam yemeği için Ely, brunch için Queen of Tarts, değişik bir deneyim için eski ayakkabı pazarının restorana dönüştürüldüğü Market Bar, akşam içkisi ve eğlencesi için Temple Bar ve Vintage Cocktail Club (VCC).
Önemli bilgiler:
- İrlanda Schengen vizesi ile giriş yapamıyorsunuz, İrlanda vizesi almanız gerekiyor, ancak Türk vatandaşları önceden – son 6 ayda – İngilitere’ye giriş yapmışlarda, ve çok girişli vizeleri bulunuyorsa – İrlanda vizesi almadan da giriş yapabiliyorlar.
- Havaalanından şehre taksi ile gitmek istemiyorsanız aircoach isimli otobüsleri tercih edebilirsiniz.
- Ülkede herkes şakır şakır İngilizce – üstelik bol aksanlı – konuşsa da ülkenin resmi dili Kelt dili. Tüm tabelalarda da hem Kelt dili hem İngilizce bilgi yer alıyor.
- İrlanda’nın resmi sembolü arp müzik aleti. Bunun dışında üç yapraklı yonca ve koyunlar da İrlanda deyince ilk akla gelenler arasında.
- Oscar Wilde, Samuel Beckett, U2, Sinead O’Connor, Pierce Brosnan İrlanda’nın dünyaya kattığı yazar ve sanatçılar arasında.
- Aziz Patrick Günü: Patrick İrlanda’nın baş azizi ve ülkeyi yılanların saldırısından kurtardığına inanılmakta. Onu anmak için de her sene 17 Mart’ta kutlama yapılıyor. 17 Mart’ta şehir tamamen yeşile bürünüyor.
Bir cevap yazın