Tüm dünyada Sevgililer Günü olarak kutlanan 14 Şubat, aynı zamanda benim doğumgünüm. Bu sene doğumgünümü de Sevgililer Günü’nü de sevdiğim adamla romantik bir tatil yaparak kutlamaya karar verdim. Her sabah semayı dolduran ve görsel bir şölen sunan onlarca sıcak hava balonunu izlemek, bir otelin terasında oturarak lav, rüzgar ve yağmurun eseri çarpıcı yer şekillerini birlikte seyretmek, el ustalığını devam ettiren seramik atölyelerinden alışveriş yapmak ve yerel lezzetlerin tadına bakmak için Persler’in “Güzel Atlar Ülkesi” olarak adlandırdığı Kapadokya’ya doğru yola çıktık.
Büyüleyici Coğrafyada Görülmesi Gereken Yerler
Şapkalı peri bacalarının hikayesiOrta Anadolu’nun iki volkanik dağı Erciyes, Hasan Dağı ve Güllüdağ’ın yaklaşık 60 milyon yıl önce patlamasıyla başlıyor. Dağların püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakalar kayalaşıp yağmur ve rüzgar tarafından aşınınca, bugün peynir kellesi gibi delik deşik ancak bir o kadar da büyüleyici bir coğrafya karşınıza çıkıyor. Yöre halkının Peri Bacaları olarak isimlendirdiği bu doğal güzelliği görmek üzere İstanbul’dan 1,5 saatlik bir uçuş sonrasında 2010 yılında Open-Sky Havaalanı ilan edilen Nevşehir Havaalanı’na iniyoruz.
Havaalanından otelimizin bulunduğu Uçhisar’a gitmek yarım saat sürüyor. “Kapadokya” dendiğinde her ne kadar herkesin aklına ilk olarak Göreme, Uçhisar ve Ürgüp gelse de, Kapadokya bölgesi aslında bu üçlü dışında Avanos, Derinkuyu, Kaymaklı ve Ihlara çevresini de kapsıyor.
Kapadokya’nın Zirvesi Uçhisar Kalesi
Her ne kadar bölgede farklı yükseklikte peri bacaları olsa da bölgedeki en yüksek nokta 1350 metre yüksekliğindeki Uçhisar Kalesi. Kale dediğimizde gözünüzün önüne gelen yüksek duvarlı yapıdan ziyade burası delik deşik koca bir kaya parçasından ibaret. Kalenin tepesinden kuzeye doğru baktığınızda Cevizli peribacaları, batıda Nevşehir ve Oylu Dağı, güneybatıda Hasan Dağı ve kalenin eteklerinde de Uçhisar görülebiliyor. Uçhisar bölgenin en güzel yürüyüş parkurlarından biri olan Güvercinlik Vadisi’ne sahip. Bir zamanlar halk besledikleri güvercinlerden elde ettikleri gübre ile tarım yaptıkları için zenginleşen bu topraklarda şimdi meyve ağaçları ve asma yaprakları hüküm sürüyor. Uçhisar Kalesi de eskiden güvercin yuvası olarak kullanılıyormuş.
Nereleri Görmeli?
Seyir Teraslarından Kapadokya’yı İzleyebilirsiniz
Uçhisar’dan Göreme istikametine doğru yol aldığınızda yol kenarında çok sayıda seyir terasına rastlıyorsunuz. Bu teraslardan Göreme Açık Hava Müzesi’ni ve en güzel manzarayı görmek için Ağaçaltı’na uğramalısınız. Buradan bakıldığında Göreme Açık Hava Müzesi’ni çıplak gözle seçmek biraz zor oluyor. Kaya kiliselerden oluşan yerleşim yerleri dışarıdan gelecek saldırıları engellemek amacıyla zaten görülmeyecek şekilde yapılmış, Göreme adını da buradan alıyormuş.
Göreme Açık Hava Müzesi
15 TL ödeyerek girebileceğiniz müzede 25’ten fazla kilise olmasına rağmen bunlardan sadece 8 tanesi ziyaret edilebiliyor. Otuz kırk metrekareden daha büyük olmayan kiliselerin yoğunluktan dolayı ziyaret saatleri maksimum 3 dakika ile sınırlı. Duvarlarında farklı dönemlere ait İsa ve Meryem Ana resimleri ve semboller görüyorsunuz. Kayalara kurulmuş freskli kiliselerden en ilgi çekici olanları Elmalı Kilise ile ek ücret ödeyerek girdiğiniz ve en çok resme sahip ve bölgenin en büyük kiliselerinden biri sayılan Karanlık Kilise. Müzenin hemen dışında kalan Tokalı Kilise ise bu bölgedeki en büyük kilise olma özelliğine sahip.
Çavuşin Kasabası
Göreme – Avanos yolu üzerinde, bir yanı yıkılmış harabeler halindeki dev kayaları görebildiğiniz Çavuşin kasabası yer alıyor. Zamanında burada Hıristiyan dervişler yaşamış. Çavuşin’in yakınında, Zelve ve Ürgüp yolu üzerinde bulunan eski adı “Rahipler Vadisi” olan Paşabağ bölgesi peribacaları manzarasını en iyi görebileceğiniz yerlerden biri.
Kızılırmak’ın İkiye Böldüğü Avanos
Nevşehir’e 18 kilometre uzaklıktaki Avanos, Kızılırmak tarafından ikiye bölünmüş. Kızılırmak’ın yatağından elde edilen kırmızı topraktan yapılan çömleklerle meşhur olan Avanos küçük bir Avrupa kasabası görünümünde. Avanos’ta gezerken Çanakçı Heykeli’ni, Dereyamanlı Kilisesi’ni, Aleaddin Camii ile Sarıhan Kervansarayı’nı da görülecek yerler listenize ekleyin. Eğer vaktiniz varsa, buradaki çömlek atölyelerini ziyaret ederek ilk testinizi yapmayı deneyebilirsiniz. Yedi kuşaktır seramikle uğraşan Sultans Seramik’in el yapımı ürünler sergilediği dükkanına da mutlaka uğrayın.
Kaya Otel Geleneğinin Doğduğu Yer Ürgüp
Rüzgar ile yağmurun bir zanaatkar misali çalışarak ortaya çıkardığı kayalara otel yapma fikrinin ve ilk kaya otellerin doğduğu yer olan Ürgüp aslında bölgenin de en turistik yeri. Ancak bölgenin tüm özelliklerini tek bir yerde görmeyi arzu ediyorsanız, doğru yerdesiniz. Peribacalarının en yoğun olarak bulunduğu bölgede Selçuklular’dan kalma Altıkapı ve Temenni Tepesi Türbeleri de görülmeye değer. Bölgenin en ünlü ve hakkında efsaneler olan peribacaları Üç Güzeller de Ürgüp’te bulunuyor.
Yeraltı Şehirleri
Kapadokya’da pek çok uygarlığa, sayısız topluma ev sahipliği yapmış 200’e yakın yeraltı şehri bulunuyor. M.S. üçüncü yüzyılda buraya yerleşen Hıristiyanlar bölgeyi eğitim ve düşünce merkezi haline getiriyorlar. Ancak binlerce yıl, yapılan saldırılara karşı savunma ve saklanma amacıyla da yer altı şehirleri inşa ediyorlar. Bu şehirlerden sadece birkaçı ziyaret edilebiliyor. En popüler olanları ise Derinkuyu ve Kaymaklı. Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin sekiz katı da ziyaretçilere açık. Bir hava koridorunun etrafına inşa edilen şehirde ne kadar derine inerseniz inin havadaki oksijen miktarı değişmediğinden bir mimarlık harikası olarak kabul ediliyor. Şehir binlerce kişinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yemekhane, kilise, ahır ve mezar odaları gibi farklı bölümlere sahip. Kaymaklı Yeraltı Şehri’nin ise sadece dört katı ziyaretçi kabul edebilecek durumda. Dar tünellerden yönlendirme işaretleri ile geçerken önünüze kilise ya da mahzen çıkabiliyor.
Saruhan Kervansarayı’nda bir akşam sema gösterisi izlemek, Avanos’taki Akhal Teke At Çiftliği’nde ata binmek, Göreme’den ATV kiralayarak güneş batmadan bir gezinti yapmak, Akvadi –Uçhisar-Ortahisar-Ayvalı ya da Mazı Köyü-Soğanlı güzergahlarında profesyonel rehber eşliğinde bisiklet turu yapmak diğer alternatifleriniz olabilir.
Kuşbakışı Kapadokya
Sabah saat 06:00’da otelimizden özel araç ile alınarak Göreme’de, bölgede 25 yıldan uzun süredir hizmet veren turizmciler tarafından kurulmuş Royal Balloon’un binasına gidiyoruz. Burada açık büfe kahvaltı eşliğinde balon uçuşu hakkında bilgi aldıktan sonra saat 7:00 civarında balonumuza biniyoruz. Maksimum 12 kişiyle uçan balon yavaş yavaş yükseldiğinde karşımızda tüm heybeti ile duran Erciyes dağını görüyoruz. Uçhisar ve Kayseri arasındaki eski İpekyolu’nu, Göreme Açıkhava Müzesi’ni, Avanos’u, Çavuşin kasabasını tepeden görüyoruz. Peribacaları ile olu Güllüdere Vadisi ile bölgenin merkezindeki Kızılçukur Vadisi’nin üzerinden uçuyoruz. Pilotlarımız Tuğrul Güçlü ile Göksel Öner bölge ile ilgili her türlü sorumuza bıkmadan ve güler yüzle cevap veriyor. Yaklaşık 600 metre yükseklikte altımızda harika bir yeryüzü görürken gökyüzü de bizimle beraber uçan diğer balonlarla renkleniyor. Sonbahar ve yaz aylarında yaklaşık yüz tane balonu aynı anda havada görebilmek mümkün. Kapadokya yılda ortalama 300 gün balon uçuşu yapmaya müsait bir iklime sahip. Bizim uçtuğumuz gün kışın ortasında olmamıza rağmen Kapadokya bizim onu tepeden görmemizi ve hayranlığımızın artmasını istercesine bol güneşli, yazdan kalma bir hava sunuyor bize. Pilotlarla sohbet ederken sıcak hava balonlarının bölgedeki tarihini de öğreniyoruz. 1991 yılında İngiliz Kaili Kidner ile İsviçreli eşi Lars Eric Möre ilk ticari balonu bir Alman firması için uçurarak bölgede sıcak hava balon uçuşlarını başlatmış. Bugün ise Kapadokya’da 24 tane farklı firma mevcut. Ancak Royal Balloons’un diğer firmalardan farkının sadece sunduğu hizmet kalitesi değil, balon kalitesi olduğunu da anlatıyor pilotumuz. İngiltere’de Lindstrand Balloons tarafından gümüş kaplama kumaştan üretilen ileri teknoloji ürünü balonları bölgede kullanan tek firmanın Royal Balloon olduğunu öğreniyoruz. Balondan indiğimizde ekip balonu toplarken bize şampanya ikram ediliyor. Ancak biz ve balonda beraber uçtuğumuz İtalyan ve Amerikalı turistler dahil hepimiz gördüğümüz manzara ve yaşadığımız deneyimden dolayı çoktan sarhoş olmuş durumdayız (www.royalballoon.com).
Çok Leziz Adresler /Tadı Damağınızda Kalacak Lezzetler
Old Greek House: Eski bir Rum mahallesi olan Mustafapaşa’da (Sinasos) 250 senelik bir Rum konağında bulunan restoran tam bir aile işletmesi. Sahibi Niyazi Öztürk’ün de çocukluğu bu evde geçmiş. Asmalı Konak dizisinin de ilk çekim yeri olan konak hem restoran hem de butik otel olarak hizmet veriyor. Kesme taş ve ahşaptan yapılmış binanın avlusu yazın yerel lezzetleri denemek isteyenlerin değişmez adresi oluyor. İncecik sarılmış yaprak dolması, peynirli tepsi böreği, güveçte patatesli köfte, güveçte karnıyarık restoranın spesiyalleri arasında. Bir gün önceden sipariş vermeniz gereken tandırda kuru fasulye ile testi kebabı ile Old Greek House yöresel lezzetlerin de hakkını veriyor. Yemeği mutlaka ev baklavasını tadarak sonlandırın (www.oldgreekhouserestaurant.com).
Ziggy’s: Ürgüp’te Esbelli mahallesinde bir konağın odaları ve terasına konumlanmış restoran öğle yemeği için ideal bir tercih. Bölgede yerel yemekler dışında farklı alternatifler sunan sayılı yerlerden biri olan Ziggy mezeleri ile ünlü. Özel sosta pişen fırında patatesi, böreği ve pastırmalı makarnası öne çıkan lezzetlerinin başında geliyor. Mekanın yemekleri kadar dekorasyonu da ilgi çekici. Sahibi Nuray Suzan Yüksel’in tek tek seçtiği farklı parçalarla biraz nostaljik bir havaya sahip restoranın kış aylarında şömine önündeki masası favorim. Restoranın hemen altında Nuray Hanım’ın kendi yaptığı takıları da sattığı, farklı hediyelik eşyalar bulabileceğiniz bir dükkanı var. (www.ziggycafe.com).
Muti: Nupera, Nuteras, Lokanta ve Mikla gibi İstanbul’un bilinen restoranlarının oluşumunda yer almış Muhittin Ülkü şehirde yaşamaktan yorulunca Ürgüp’e yerleşerek Kapadokya’ya alışılmışın dışında bir yemek anlayışı getiriyor. Tandırın popüler olduğu bölgede farklı lezzetler sunan Muti’de başlangıç olarak yer elması püreli kuşkonmazlı enginar ile iç bakla ve pastırmalı dolmayı ya da ılık servis edilen enginar dolmasını sipariş veriyoruz. Ana yemek olarak firik pilavı ile servis edilen papaz yahni ile kalamarlı ve mürekkepli mantı arasında seçim yapmak oldukça zor oluyor. Yemeklerin bu kadar öne çıktığı mekan sade ve göz yormayan bir dekorasyona sahip. (www.mutibyprokopia.com).
Seki: Argos in Cappadocia’nın restoranı. Otel restoranı deyip geçmeyin zira bölgedeki yöresel lezzetlerin nasıl daha şık bir şekilde sunulabildiğinin en güzel örneği Seki. Yemekler, otelin kendi bahçesinden gelen organik malzemeler kullanılarak hazırlanıyor. Başlangıç olarak ördek konfili pazı sarmasını ya da acılı ezme ve yoğurt ile servis edilen yufkaya sarılı bıldırcını, ana yemek olarak ise 44 saat pişirilmiş ve çömlek peynirli börekle sunulan kuzu kolu ya da kıymalı Çemen ile dinlendirilmiş bonfileyi denemelisiniz. Tatlı olarak tavsiyem pekmezli kabak tatlısı. Otelin kendi bağlarında yetiştirdiği üzümlerle üretilen şarapları dışında binlerce yıllık mahzeninde farklı şaraplar da mevcut. Yemek sonrası restoranın üst katında, şömine başında keyif yapabilirsiniz (seki.com.tr).
Yerel lezzetler denemek için diğer adresler ise; Museum Hotel bünyesindeki Lil’a Restoran, kırmızı et ağırlıklı bir menüye sahip Elai Restoran ve Kayseri mantısı, tas kebabı gibi geleneksel tatları sipariş edebileceğiniz Alaturca.
Kaya ve Mağara Otelleri
Argos in Cappadocia: Uçhisar’ın doğusundaki 33 odalı butik otel Erciyes Dağı’na ve Güvercinlik Vadisi’ne bakıyor. Kaya yerleşimleri içine, orijinaline sağdık kalınarak inşa edilmiş mağara odaların hepsi geniş ve ferah. Bazı süit odaların içerisinde ise size özel yüzme havuzu mevcut. Conde Nast, Fodor’s Travel, Trip Advisor ve Travel+Leisure gibi sektörün ileri gelenlerinin tasarımını, hizmetini ve manzarasını ödüllendirdiği otel romantik bir tatil için ideal bir seçim. Otelin bir parçası olan, bir manastır kilisesi olduğu sanılan, İpek Yolu üzerinde deve kervanlarının konakladığı ve yüzyıl öncesine dek beziryağı üretilen Bezirhane ise büyüleyici bir yapı. Olağanüstü akustiği sayesinde Bezirhane bugün Türkiye’deki oda müziği dünyasını geliştirmeyi amaçlayan Klasik Keyifler Müzik Festivali konserlerine ev sahipliği yapan mekanlardan biri (argosincappadocia.com).
Museum Hotel: Kaya ve taş odalarının tamamı Kapadokya’nın eşsiz manzarasına bakan bu oteli asıl mesleği halıcılık olan, seyahat acenteliği de yapmış Ömer Tosun hayata geçirmiş. Kendisi sertifikalı bir antika koleksiyoncusu olduğundan, Nevşehir Müzesi’ne kayıtlı, sevdiği antika parçaları otelin ortak alanlarına ve odalarına yerleştirmiş. Zaten “Museum” adı da buradan geliyor. Türkiye’nin tek Relais & Chateaux oteli olan Museum hem restorasyon ve yenileme çalışmasıyla hem de hizmetiyle 2013 ve 2014 yıllarında “Avrupa’nın en iyi oteli” ödülünü de almış durumda. İçerisinde oturma bölümü ve minik bir süs havuzu da bulunan “Divan” isimli odası favorim. Otelin sevdiğim bir diğer özelliği de, Kapadokya’nın varlığını sürdürebilmesi için çeşitli kilise ve doğal güzelliklerin restorasyonu ve bakımına destek veriyor olması. (www.museum-hotel.com).
Kayakapı Premium Caves: Ürgüp’ün ilk yerleşim merkezlerinden olan ve “Ağalar Mahallesi” olarak bilinen Kayakapı Mahallesi’ndeki otel yüzlerce kaya ve tarihi yapının birleşmesinden oluşuyor ve tüm mahalleyi içine alıyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında hizmete başlayan otel aynı zamanda UNESCO ve Dünya Kültür Mirası Merkezi tarafından desteklenmekte. Otelin 33 ile 253 metrekare arasında toplam 29 farklı odası bulunuyor. Her biri farklı özelliğe sahip odalardan bir kısmının içerisinde kendi havuzu da var. Haziran 2014 itibariyle tarihi değere sahip olan ve dönemin Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın Ürgüp’e geldiğinde konakladığı Davut Ağa Konağı restorasyonu tamamlanıp otel bünyesine eklenecek. Mahalledeki her evin bir ya da birkaç odaya dönüştüğü otelin en güzel ve popüler odası 119 numaralı Mehmet Tokat Evi. Adından da anlaşılacağı üzere, odaların hepsi eskiden o evde oturan ailelerin ve kişilerin isimlerini almış durumda. (www.kayakapi.com).
Kapadokya’daki diğer butik oteller için http://www.kucukoteller.com.tr/kapadokya adresini ziyaret edebilirsiniz.
Bir cevap yazın