Pazartesi sabah gene erkenden sokaklardayız. Hava güneşli. Bu sabah Belediye Binası’nı (Stadshuset) görmeye gidiyoruz. Nobel Ödül Töreni resepsiyonları burada veriliyor (www.stockholm.se/cityhall) . Binanın içinde Venedik saraylarını andıran bir avlu var.
Yapımındaki tüm malzeme İsviçre’nin farklı yerlerinden getirilmiş. Bina 12 yılda tamamlanmış. Bina “milliyetçi romantizm” akımının güzel örneklerinden. Resepsiyonun verildiği Blue Hall ve Golden Hall görülmeye değer.
Golden Hall’da duvardaki mozaiklerde Türk Bayrağı da yer alıyor. Bizim belediye nikahı gibi burada da nikah kıyılıyor, kısası 40 saniye, uzun tören ise 3 dakika sürüyormuş. İçi kadar Belediye Binası’nın bahçesi de güzel. Biraz oturup manzaranın keyfini çıkarıyorum. Sonra hep birlikte gene metroya binip güneye gidiyoruz.
SkyView camdan yapılmış bir gondol, dünyanın küre şeklindeki en büyük binasının tepesine çıkarıyor sizi. Ericsson Globe’un dışındaki gondolla yukarıya çıkarken Stokholm manzarası izliyoruz (www.globearenas.se).
Öğleden sonra Melis ve Simge’den ayılıyorum. Onlar alışveriş yapmaya City ve Östermalm tarafına gidiyor ben ise Södermalm’a gidiyorum. Her şehirde olduğu gibi Stokholm’de de bir oyuncak müzesi keşfim var, Leksaksmuseet. Tegelviksgatan 22 numarada yer alan bu müzede ana seri sürekli değişiyor ve her daim yeni oyuncaklar ekleniyor. Oyuncak müzik aletleri, mekanik oyuncaklar, bebekler ve bebek evleri, ahşap oyuncaklar, trenler, arabalar… Yok yok.
Müzeyi dolaşmam bitince Stokholm’ün Galatası’nı, en bohem, en hip mahallesini keşfetmeye SOFO’ya gidiyorum. Londra’nın SOHO’su varsa, Stokholm’ün de SOFO’su var. SOFO, Folkungagatan’ın gündeyinde kalan kısma deniyor. Södermalm’ın SO’su + Folkungagatan’ın FO’su = SOFO (http://sofo-stockholm.se). SOFO’nun en hareketli caddeleri Bodegatan ile Skanegatan.
Nytorgsgatan’daki güzel ayakkabıları olan Silvia Shoescape, Nytorgsgatan ile Skanegatan’ın köşesindeki ikinci el kıyafetler satan Stockholms Stadmission Secondhand, Södermannagatan ile Skanegatan’ın kesiştiği yerde, tam Aya Sofya’nın karşısında South of Follungatan Cafe, Skanegatan 75 numaradaki bedenime göre harika bir jean ceket bulduğum Nudie Jeans Concept Store (www.nudiejeans.com), Södermannagatan 21 numaradaki Hangmatta (www.hangmatta.com) ve hemen yanındaki Sakallı’ya gece mavisi bir gömlek beğendiğim Grandpa (www.grandpa.se), 19 numaradaki harika vintage eşyalar, kitaplar, plaklar satan An Ideal for Living , Skanegatan 90 numaradaki İsveç moda markası, üzerinde “Oh My God” yazan t-shirtünü yeni ceketimin içine pek yakıştırdığım twist&tango (www.twisttango.com), gri elbisede aklımın kaldığı Bondegatan 46’daki V Ave Shoe Repair (www.vave-shoerepair.com) tüm öğleden sonramı SOFO’da geçirmemin sebebidir.
Akşam kızlarla buluşunca yemek sonrası Stokholm’ün en soğuk barına gidiyoruz: Icebar. Nordic Sea Hotel’in giriş katındaki Icebar’a giriş için internetten bilet alırsan, 170 SEK, kapıdan girersen 195 SEK ödüyorsun. Alkolsüz bir şeyler istersen ücret 140 SEK.
İçerde buzdan bardağını kaybetmez, yeniden doldurmak istersen, 95 SEK ödemen gerek. Burada saatler geçireceğini sanma, her ne kadar özel bir panço giyiyor, eldiven takıyorsan da -5 derecede yarım saat, 40 dakikadan fazla duramıyorsun.
Not: Stokholm’de ilk iki gün neler yaptık merak ediyorsan buraya tık tık!
Bir cevap yazın