Küçükken bayram sabahlarında yataktan kalkar kalkmaz salona koşardım. Babam bayram namazından dönmüş, annemle sabah çayı içiyor olurdu. Hep beraber kahvaltı masasına otururduk. Annem muhakkak bize poğaça, kek ya da hamur işi yapmış olurdu. Baştan aşağı bayramlık giymesek de mutlaka yeni bir kıyafet ya da ayakkabımız olurdu. Herkes giyinip hazırlandığında salonda ailece bayramlaşırdık. Babamın elini öper, harçlığımı alırdım. Koca bir çikolata kutusuyla babaannemin yolunu tutardık. Babaannem lacivert eteğini, krem rengi bluzunu ve misafir geldiğinde giydiği terliklerini giymiş, sofrayı hazırlamış bizi bekliyor olurdu. Eve girer girmez açma su böreği ve limonlu mekik tatlısının kokusunu alırdım. Yavaş yavaş amcamlar, halamlar da gelirdi. Herkes gelince bayramlaşılırdı. Limon kolonyası tutardı babaannem, yanında kağıdı açarken haşırdayan içi karamelli şekerler ikram ederdi. Bir de avuç avuç yediğimiz için bademli bitter çikolata! Harçlıklar hediyeler verilirdi. Babaannem her sene kız torunlarına pembe ya da beyaz dantelli, erkek torunu kuzenime de mavi kareli mendil içinde verirdi harçlığını. O mendiller hala bir çekmecede durur, gülümser bana. Hep beraber oturulurdu bayram sofrasına. Herkes birbirine bir şeyler uzatır, en son börek dilimini kimin yiyeceğine dair tatlı bir kavga çıkardı yemek ortasında. Yemek sonrasında da salondaki koltuğa oturulur, makine ayarlanır ve toplu aile fotoğrafı çekilirdi. O fotoğraflar, her sene yenisi eklenerek babaannemin duvarında yerini alırdı. Zaman geçtikçe damatlar, torunlar da eklendi fotoğrafa. Fotoğraftan ilk eksilen ise babaannem oldu, nur içinde yatsın. Çocukluğumun bayramlarını özlüyorum. Sanırım kalabalık aile olmayı, bir masa başında toplanmayı seviyorum ben. Bu bayram ilk defa eşimin ailesi ve benim ailem hep beraber bayram sofrasında birlikte olacağız. Elbette bayram fotoğrafı çekeceğim. Babamın elini öpecek oğlum, babam ona harçlık verirken ben de isteyeceğim. “Sen artık kocaman oldun, anne oldun kızım, ne harçlığı?” diyecek gülerek ama sonra elini cebine sokup harçlığımı verecek. Bayramlar beni biraz duygusal yapıyor galiba, hiç de şikayetçi değilim. Siz de çocuklarınıza kendi çocukluğunuzun bayramlarını anlatıyor musunuz? Peki bu bayram onlara sizin çocukluğunuzdan kalma biraz nostaljik bir hediye vermeye ne dersiniz?
Bugün bayram, erken kalkın çocuklar
Barış Manço, çocukluğumda en severek dinlediğim sanatçıların başında geliyor. Oğluma bayram hediyesi çocuk şarkıları albümünü aldım. “Bugün bayram erken kalkın çocuklar, giyelim en güzel giysileri” sözlerini oğlumla birlikte söyleyeceğiz bu bayram. (Barış Manço – Çocuk Şarkıları, 19,90 TL)
Ali topu tut!
Benim yaşıtım pek çok anne baba okumayı Cin Ali serisi ile öğrenmiştir. Benim eski kitaplarım evdeki sandıkta duruyor olsa da geçtiğimiz sene tekrardan basılan bu seriden oğlum için de bir tane almıştım. Çöp adamlar çok hoşuna gitti. Şimdilik ona kitapları biz okuyoruz. Cin Ali Tatilde en sevdiğimiz kitap. (10 kitap 15 TL)
Çizgi film desenli tabaklar
Kardeşimle yaramaz kedi Tom ve onu sürekli oyuna getiren fare Jerry’nin maceralarını keyifle izlerdik küçükken. Paşabahçe Mağazaları bu sevimli kahramanları tabak ve bardaklarına taşımış. Bayram kahvaltılarında çocuklarınızı bu eğlenceli tabaklarla şaşırtmaya ne dersiniz? (kupa 9,90 TL)
3 taş mı, sıcak soğuk mu oynasak?
Biz çocukluğumuzu sokakta geçirdik. Tuz buz, 3 taş, sıcak soğuk, uçtu uçtu ve seksek gibi çocuklarınızla birlikte oynayabileceğiniz pek çok oyun AÇEV’in Aile Bağlarını Güçlendiren Nostaljik Oyunlar kartlarında. 3-99 yaş arası herkesin oynayabileceği bu oyunları bayram tatilinde denesek mi?
Senin kaç misketin var?
Kız, erkek hiç fark etmez, bütün yaz parmaklarımız acıyana dek misket oynardık biz. Mahallede en fazla misketi olan en havalı çocuk olurdu. Şimdiki çocuklar misketin ne olduğunu bile bilmiyor ne yazık! Oğluma bir kese misket aldık, onunla oynayacağımız günleri bekliyoruz (Toyzz Shop 5,90TL)
Kağıt bebeklerle evcilik oyunu
Eskiden kartondan bebeklere kağıttan elbiseler kestiğin ve elbisenin dışta kalan kıvrımlarını katlayarak bebeğe giydirdiğin kağıt bebek kitapları vardı. İçinden bir bebek ve sayısız kıyafet çıkardı. Bu kıyafetlerden sıkılınca eski dergilerden de kafamıza göre kesip biçerek kıyafet yapardık. Kardeşimle saatlerce oynadığımızı hatırlıyorum. Şimdi yer yerde bulunmasa da bir iki tane kağıt bebek kitabı çarptı gözüme. Çiziktir Boya Giydir (Desen, 10 TL) isimli kitabı yeğenime aldım bayram hediyesi olarak.
Not: Bu yazı 18 Temmuz 2015 tarihli Milliyet Cumartesi ekinde yayınlanmıştır.
Bir cevap yazın