Çok rahat bir hamilelik ve sonrasında oldukça kolay bir doğum yaptım. Sakin bir bebeğim vardı, en azından ilk yirmi gün sakin geçti. Lohusalık, emzirmek için sık sık uyanmaya alışmaya çalışma ve gelen gidenden fırsat buldukça dinlenme çabaları arasında gidip gelirken evimize hiç istemediğimiz bir misafir geldi, üstelik davetsiz; hoşgelmedin kolik!
Oğlumun nesi var?
Oğlum doğduktan sonra 20. gününde akşam üzeri kendisinden beklenemeyecek kadar yüksek sesle, avaz avaz ağlamaya başladı. Önce aç sandım, emzirmeyi denedim. İstemedi, daha yeni emzirmiştim ve karnı toktu. Sonra “Acaba altını değiştirmemi mi istiyor?” diye düşündüm ve yeni bir bez bağladım. “Acaba kucak mı istiyor?” diye kucağıma aldım. Temiz havaya çıkartma, babasının kucağı, anneannesinin kucağı, yatağı, puseti… Aklımıza ne geldiyse denedik, ama oğlum bir türlü susmadı. Üstelik öyle yüksek sesle ağlıyordu ki çaresizliğim de artıyordu. Zaten inip çıkan hormonlarımla mücadele halinde olan bendeniz de başladım ağlamaya. Aşağı yukarı 3 saat ve 986421 adım sonrasında oğlum aniden sustu.
Bu ağlama nöbetlerinin doktor ziyaretimiz sırasında kolik olduğunu öğrendim. Tam olgunlaşmamış sindirim sistemi, gaz, bebeğin dünyaya uyum sağlaması ve günlük yaşamındaki değişiklikler vb. sebeplerin de etkili olduğu söylenilen, sindirim sisteminden kaynaklanan bir rahatsızlık kolik. Doktorumuz sabırlı olmamı, eninde sonunda bu dönemin geçeceğini söyledi.
Kolikle tam 8,5 ay geçirdik
Kolik, bebeklerde doğumdan iki –üç hafta sonra ortaya çıkıyor. Doktorlar koliğin üçüncü aya doğru hafiflediğini ve altıncı ay civarında da sona erdiğini söylese de, kolik bizim evimizde tam 8,5 ay misafir oldu. Her akşam saat 18.00 civarı başlayan ağlama krizleri saat 22.00’ye dek sürüyordu. Ağlama krizleri sona erdiğinde hem oğlum hem de ben bu süreçte yorgun düştüğümüz için sızıp kalıyorduk. Oğlum kolik dışında oldukça da gazlı bir bebek olduğu için gece emzirmeleri sonrasında uyumakta zorlanıyor, yüzü koyun yatmak istiyordu. Doktorumuz, ilk 6 ay ani bebek ölümü sendromu sebebiyle yüzü koyun yatmasına ancak başında birinin beklemesi ve bebeği sık sık kontrol etmesi şartıyla müsaade ettiğinden ben bir dahaki emzirme saatine dek yorgunluktan bayılıp uyurken eşim oğlumuzun başında bekler olmuştu. Ancak gece yarısı uyanıp emdikten sonra tekrar uyumakta zorlanınca ve ayakta geçen gecelerle gündüzler karışınca ben işin çözümünü bir sallanan koltuk alarak buldum. Ayaklarımı da uzatıp sallanan koltuğa kuruluyor, oğlumu koynuma alıyordum. Gecenin büyük bölümünü bu şekilde geçiriyorduk. Oğlum kafası omuzumda dikey pozisyonda yattığı için rahat ediyor ve gazı olmuyordu, ben de ara ara koltukta sızıp kalıyordum.
Kolikle mücadele etmeyin, bir gün biteceğini bilin yeter
Tüm yaşadıklarıma dönüp baktığımda (denemediğimiz yöntem, kullanmadığımız krem kalmadı!) kolikle mücadele etmeye başlamış yeni annelere hayatlarını kolaylaştıracak birkaç önerim var:
- Ağlama krizlerini sık sık yaşamaya başladıysanız, öncelikle doktorunuza görünün. Çocuğunuzun tedavi gerektiren bir sağlık sorunu olup olmadığından emin olun.
- Bebeğinizi kucağınızda alıp dans eder gibi yürümek zaman zaman sakinleşmelerini sağlıyor.
- Ağlama saatleri gelmeden özellikle emzirme sonrasında masaj yağları ile saat yönünde karın masajı yapabilirsiniz. Biz Mustela ve Bella B’nin bebek masaj yağlarını kullandık. Masaj sonrası karna sıcak havlu, sıcak su torbası (suyun ve havlunun çok sıcak olmamasına dikkat edin) koymak bebeği rahatlatabilir.
- Ağlama saatleri geldiğinde ılık bir banyo yaptırmak da bebeklere iyi geliyor. Ben hem rahatlasın hem de uykuya geçişi kolaylaşsın diye banyo suyuna lavanta yağı damlattım. Homemade Aromaterapi’nin lavanta yağını uzun süre kullandık.
- Ağlama saatlerinde dikkati dağılsın diye daha önce görmediği bir oyuncak, ilgisini çekebilecek bir eşya, resimli bir kitap ya da yatağının tepesine asabileceğiniz dönece işe yarayabilir.
- Evde süpürge çalıştırmak, saç kurutma makinesini açmak da denenen yöntemler arasında. “Beyaz gürültü” denilen bu sesler bebeklere anne karnında oldukları hissini verdiği için sakinleştikleri söyleniyor. Profilo’nun profiloninnimakinesi.com isimli sitesinde internet üzerinden süpürgeden çamaşır makinesine tüm eşyaların seslerine kolaylıkla ulaşmak mümkün. Buziki Orhan’ın “Kolik – Yeni Doğan Bebeğinizi Rahatlatan Müzikler” isimli CD’sinde sürekli ağlayan bebekleri rahatlatan dijital ortamda yarattığı frekanslar var.
- Evde pusetle gezinmek, açık havaya çıkmak, araba ile dolaşmaya çıkmak da hem bebeğin ortamının değişmesi hem de rahatlaması için işe yarayabilir.
- Evde sigara içilmesi, annenin gergin ve stresli olması, inek sütü alerjisi, laktozu hazmedememe, annenin gaz yapan, baharatlı yiyecekler tüketmesi ve reflü de kolik nedenleri arasında sayılmakta.
- Çocuğunuzun sağlıklı olduğunu ve bu sürecin geçeceğini bilin, sakin kalmaya ve sabırlı olmaya çalışın. Mümkünse ailenizden ve dostlarınızdan ağlama nöbetlerinin olduğu saatler için destek isteyin.
Not: Bu yazı 7 Şubat 2015 tarihli Milliyet Cumartesi ekinde yayınlanmıştır.
Bir cevap yazın