Çocuklar hareketlenmeye başladıklarında, etrafta koşup oynadıklarında ya da merak edip ortalığı karıştırdıklarında ister istemez kazalar, yaralanmalar da oluyor. Çocuklarımıza tabiri caiz ise mum gibi yapamayacağımıza göre, başlarına bir şey geldiğinde ilk müdahaleyi nasıl yapacağımızı öğrenmekte fayda var. Bu nedenle ilkyardım bilinçlendirme eğitimine katıldım.
Eğitimi sertifikalı eğitmenimiz Tüten Yolukar verdi. Tüten de bir anne. Kendi oğlunun başına gelen bir ev kazası ve ciddi bir yaralanma sonrasında ilk yardımın önemini anlamış, eğitim almış ve sonrasında bu eğitimi ve öğrendiklerini anne ve babalarla paylaşmak istemiş. Bu eğitimde öğrendiğim temel bilgileri sizlerle de paylaşmak istiyorum. Herhangi bir kaza, yaralanma anında yapabileceğiniz basit uygulamalar kişinin hayatta kalmasını sağlayıp yaşam boyu kalıcı sakatlık riskine sahip olmasını da engelleyebilir.
İlkyardım “koruma, bildirme ve kurtarma” aşamalarından oluşuyor
- İlkyardım gerektiren bir durumun ortaya çıkması halinde durumun daha ciddi bir hal almasını önlemek için öncelikle kendinizin ve ilkyardıma ihtiyacı olan çocuğunuzun güvenliğini sağlamalısınız. Buna koruma aşaması deniyor.
- Durumun acil yardım gerektirecek bir durum olması halinde, derhal 1-1-2’yi arayın ve yardım isteyin. Sizinle telefonda görüşecek yetkili kişiye elinizden geldiğince olayı, nerede ve nasıl olduğunu anlatın. Yetkili kişi gerekli tüm bilgileri aldığını söyleyene dek telefonu kapatmayın.
- 1-1-2’yi aramayı çocuğunuza da öğretin. Ancak bunu yaparken yüzoniki” olarak değil, “bir bir iki” şeklinde öğretin zira çocuklar olay anında panikle yüzonikiyi aramakta zorlanabilir ancak bir bir ikiyi aramayı daha kolay yapabilirler. Bildirme aşamasıyla paralel olarak, ambulans ve ilk yardım ekipleri olay yerine ulaşana dek, çocuğunuza ilk müdahalesini yapmalısınız.
Çocuğunuzun bilincinin açık olup olmadığını kontrol edin
Müdahaleye başlamadan önce yapmanız gereken ilk iş çocuğunuzun bilincinin açık olup olmadığını kontrol etmektir. Ona önce seslenebilirsiniz, eğer cevap veriyorsa, bu bilincinin açık olduğunu gösterir. İkinci aşama ise vücuduna dokunarak fiziksel tepki verip vermediğini kontrol etmektir. Eğer çocuğunuzun bilinci kapalı ise, yüzüne yan eğilip nefesini dinleyerek ve soluğunu hissetmeye çalışarak kontrol edip soluk yolunun açık olmasını sağlamak gerekiyor. Eğer bilinç kapalı ise ve solunum devam ediyorsa, onu mümkünse yan çevrilerek ihtiyacı olan uygulamaya geçebilirsiniz. Ancak solunum yoksa, zaman kaybetmeden “temel yaşam desteği” vermeniz gerekir. Temel yaşam desteği; akciğere yapay solunum ile oksijen gitmesini ve dış kalp masajı ile de kanın kalpten pompalanarak beyne ulaşmasını sağlayan bir müdahale. Bu müdahaleyi ambulans ve sağlık ekibi gelene dek yapmaya devam etmeniz gerekiyor.
Yanan bölgeyi en az 15 dakika soğuk su altında tutun
Evde en çok karşılaşılan kazalardan biri yanıklar. Mutfakta, ocak üzerinde tencere bırakmamak, başta su ısıtıcısı ve tost makinesi gibi ev aletlerini miniklerin ulaşamayacağı yerlere kaldırmak alınabilecek önlemlerden bazıları. Ancak, tüm önlemlere rağmen bir yanık vakası söz konusuysa, yanan bölgeyi en az 15 dakika akan soğuk suyun altında tutun. Sonrasında yanığın üzerini nemli bez ile örtün. Eğer sıcak süt gibi bir içecek, yiyecek çocuğunuzun üzerine döküldüyse, kıyafetlerini çıkartmayın. Zira yanan deriyi de kaldırmış olursunuz. Eğer kesebiliyorsanız, kıyafetleri keserek çıkartmayı deneyin. Ancak çocuğunuz bebek bezi kullanıyorsa, içerisinde bulunan kimyasallar sebebiyle kalıcı bir yaraya sebep vermemek için bezi hemen çıkartın.
Zehirlenmelerde çocuğu kusturmak doğru değil
Minikler gördükleri her şeyin tadına bakmaya meraklı oldukları bir gerçek. Bu nedenle, ilaçlar ve temizlik malzemeleri başta olmak üzere kimyasal içerikli ürünleri onların ulaşabileceği yerlerden kaldırmak gerekiyor. Ancak bir zehirlenme durumu söz konusu ise, Zehir Danışma Merkezi 1-1-4’ü arayabilirsiniz. Eğer çocuğunuzun bilinci kapalı ise, 1-1-2’yi arayıp yardım isteyin. Soluk yolunu açın ve solunumu değerlendirin. Eğer çocuğunuz soluk alıyorsa onu yan yatırın ve ambulansı bekleyin ancak solunum yoksa Temel Yaşam Desteği müdahalesi gerekecektir. Zehirlenmelerde bilinenin aksine hasta kusturulmamalı ve kusma ihtimaline karşı da yan yatırılarak sağlık ekibi beklenmeli.
Çocuğunuz düştüyse, hemen yerden kaldırmayın
Evde ya da bahçede çocuklar koşup oynarken düşebilir. Çocuğumuzun düşüp ağladığını gördüğümüzde; “Bir şeyin yok, kalk bakalım, geçti, gitti” şeklinde yaklaşıyoruz. Olay büyümesin, çok ağlamasın istiyoruz. Ancak, her düşme ciddiye alınmalı. Çocuğunuzu hızlıca yerden kaldırmak yerine önce bilincini, nabzını ve solunumunu kontrol etmek gerekiyor.
İlkyardım çantasında/dolabında neler olmalı?
Bu eğitime katına annelere Şehrin Çocuk Hali olarak Partyfoni’nin bizler için hazırladığı ilkyardım çantalarından hediye ettik. Çantamızda makas, sargı bezi, yara bandı, gazlı bez, oksijenli su, pamuk dışında Homemade Aromaterapi’nin başta ateş düşürücü özelliği olan gülsuyu ve her derde deva kantaron yağı yer alıyordu. Çarpma ve vurmalarda hemen kullanıldığında morarmayı önleyen Bioderma Arnica krem de ilkyardım çantamızın olmazsa olmazlarından.
NOT: Daha fazla bilgi için temel yaşam desteği müdahalesi başta olmak üzere acil durumlarda ilk yardım müdahalelerinin nasıl yapıldığını resimli anlatımlarla veren ilkyardım.org.tr sitesine bakabilirsiniz. Sitede ayrıca ilkyardım eğitimi veren merkezlerin listesi de mevcut.
NOT 2: Tüten Yolukar anne ve babalara acil durumlarda yapabilecekleri hayati önem taşıyan müdahaleleri öğretmek amacıyla düzenli olarak ilkyardım bilinçlendirme eğitimleri düzenliyor. Kendisine tutencc@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Bir cevap yazın