Anne olduktan sonra ilk birkaç gün oğlumla yeni hayatımıza alışmaya çalışarak geçti. Doğumu takip eden birkaç ay ise emzirme, alt değiştirme, gaz çıkarma üçgeni arasında gidip geldim. Gündüz ve gece iki saatte bir emzirdiğimden ve bizim ufaklık kolik olduğundan uykusuzlukla mücadele halinde günler, haftalar hatta aylar geçirdim. Bu günlerde, değil kendim için bir şeyler yapmak, duş yapmak ya da yemek yemek gibi temel ihtiyaçlarımı bile zamanında yapamaz olmuştum. En sonunda baktım ipler elden gidiyor bu gidişata bir dur demek lazım diyerek kendime zaman yaratma kararı aldım. Her ne kadar (çok çok) isteyerek anne olduysam da ruh ve beden sağlığım için de kendi zaman ayırmalı, beni mutlu eden başka şeyler de yapmalıydım. Bu nedenle hayatımı daha kolay hale getirmek ve kendime zaman yaratmak için çalışmalara başladım. Buyurunuz benim zamandan tasarruf listem:
Günde en az 15 dakika spora zaman ayırmak gerek
- Çalışma hayatında haftada en az iki kere kuaföre gidiyordum. Fön, saç bakımı, manikür, pedikür… Şimdi kuaförde geçirecek saatlerim olmadığından düğün dernek özel bir yere davetli değilsem saçımı evde kendim yapıyorum. Profesyonel saç maşaları, düzleştiriciler ile kuaförümün önerdiği saç şekillendirici kremlerden aldım. El ovma kremleri ve yağları manikür süresini uzatıyormuş. Kesin bilgi.
- Haftada 3-4 gün spora gidiyordum. Bebek taşımaktan kasılan sırt kaslarım, ağrıyan belim için egzersiz şart, ancak spor salonuna gidip gelmek 1,5 saat. Evde izleyerek yapabileceğim pilates, yoga ve kardio DVD’leri aldım, Internet’ten 15 dakikalık egzersiz programları indirdim. 15 dakika bile olsa hayatıma tekrar sporu soktum böylece.
Sebzeleri önceden hazırlayıp buzluğa atıyorum
- Öğlen ve akşam evde yemek yenince sürekli ne pişirsem derdi oluyor. Yemek pişirme süremi kısaltmak için sebzeleri 3-5 kilo alarak önceden ayıklayıp, hazırladım. Sonra bu sebzeleri buzdolabı poşetlerine koyup derin dondurucuya yerleştirdim. Kurufasulye, mercimek, nohut gibi baklagilleri haşladıktan sonra poşetleyip derin dondurucuya koydum. Yemek pişirdiğimde malzeme hazırlama süresi oldukça kısaldı. Mevsiminde yetişen domateslerden püre hazırlayıp konserveledim, kavanozladım. 30 dakikada pratik yemek tarifleri içeren kitaplar aldım. 3-4 farklı çeşit yemek yerine, sağlıklı bir ana yemek ve yanında salata ile işi bitiriyorum. Haftada bir gün de kendime tatil izni vererek dışarıdan yemek söylüyorum. O kadar da olsun!
- Bebekli evde hijyeni sağlamak daha bir önemli oluyor. Bu nedenle buharlı bir süpürge aldım. Fark ettim ki bu şekilde ev daha kısa sürede temizlenebiliyor ve daha uzun süre temiz kalıyor.
Cevaplanması gereken mailler, ödenmesi gereken faturalar
- Bankama talimat verdim ve tüm faturalarımı otomatik ödeme sistemine geçirdim. Vergi, sosyal güvenlik vb. ödemelerimi de Internet bankacılığı kullanarak yapıyorum.
- Faturaları ödemek dışında alışverişi de Internet üzerinden yapmaya başladım. Sebze ve meyve hariç temizlik ürünlerini, yemek alışverişini ve oğlumun bebek bezi, ıslak mendil, alt açma örtüsü, krem gibi ihtiyaçlarını online alışveriş sitelerinden yapar oldum. Marketlerde geçirdiğim saatler bana kaldı.
- Oğlumun puset, ayakkabı, mama sandalyesi gibi ihtiyaçlarını almadan önce Internet’te doğru ürünü bulabilmek içi araştırma yapmaya çok zaman harcıyordum. Bu nedenle, anne arkadaşlarıma danışma kararı aldım. Tecrübesine güvendiğim anne arkadaşlarımın marka, ürün, model ve mağaza önerilerini listeleyip bunlara bakıyorum artık. Ayrıca, ürün listeleyen ve annelerin ürünleri yorumladığı sitelere de göz atıyorum. Bu şekilde uygun puseti bulacağım diye Internet’te bulduğum 30 farklı pusetin özelliklerini okuma için saatler harcamaktan da kurtuldum.
- E-postalarıma rahatlıkla bakabileceğim bir telefon edindim. Böylelikle sürekli bilgisayar başında olmam gerekmiyor.
- Toplantılarım, görüşmelerim oluyor. Bir kısmına gitmem gerekiyor. İstanbul gibi bir şehirde 30 dakikalık bir toplantı için 1,5 saat yolda harcandığından her e-posta mesajında “Telefonda görüşmemiz ya da Skype üzerinden toplantı yapmamız mümkün olur mu?” diye soruyorum. Bu şekilde evden çıkmadan da – hatta kimi zaman üstümde gömlek, altımda pijamam ile – toplantılarımı yapabiliyorum. Yolda geçireceğim zaman da bana kalıyor.
- Bir yere giderken toplu taşımayı daha çok kullanır oldum. Özellikle vapur, deniz otobüsü ve metrobüs hayatımı kolaylaştırdı. Direksiyon başında saatler harcayıp park yeri bulmak için zaman kaybedeceğime deniz otobüsünde kitap okuyorum ya da maillerimi cevaplıyorum.
Kitap da okurum, dizi de izlerim
- Anne olduktan sonra bir süre elime kitap alamamıştım. Ancak hayatımız yavaş yavaş düzene girmeye başlayınca, oğlumun uyku saatlerinde tekrar kitap okumaya başladım (Kabul ediyorum, ilk okuduğum kitaplar bebek bakımı, çocuk gelişimi hakkındaydı). Sonra kendime bir e-kitap okuyucu edindim ve Internet’ten sevdiğim kitapları indirdim. Her ne kadar sayfaları çevirmenin hazzını vermiyorsa da bana, hem hafif olduğundan hem de birden çok kitabı yanımda taşıma imkanı sunduğundan sevdim bu aleti. Toplu taşımada, bir yerde sıra beklerken dijital sayfaları çevirir oldum.
- Televizyon seyretmiyorum. Daha doğrusu çocuklu olunca seyredecek zaman da bulamıyorum. Ancak sevdiğim, takip ettiğim diziler var. Televizyon kanallarında reklam süresi çok uzun olduğundan ve emzirmek için diziye ara verince başını sonunu kaçırdığımdan artık dizileri ya Internet’ten indiriyorum ya da DVD’den izliyorum. Bu şekilde hem istediğim zaman rahat rahat izleyebiliyorum hem de reklam izlemediğimden dizi izlerken daha az zaman harcıyorum.
Aile Desteği En Güzeli
- Anne olanın halinden anne olan anlar derlerdi bana, doğruymuş. Oğlum doğduğunda onu bir bakıcı ya da yardımcının ellerine teslim edemedim, olmadı. Ancak benim de kişisel ihtiyaçlarımı giderebilmem için zamana ihtiyacım vardı. Bu günlerde annem imdadıma yetişti. O oğlumla ilgilenirken ben maillerime cevap yazdım, saçlarıma bakım yaptım ya da mutfakta yiyecek bir şeyler hazırladım. Diyeceğim o ki, size destek olacak, güvendiğiniz biri varsa, yardım teklifine hayır demeyin. Zira en güzel destek, aile desteği oluyor.
- Bebek bakımı konusunda eşimle de işbirliği yaptık. Bazı geceler ben 2-3 saat uyurken oğlumuzla o ilgilendi, haftasonları ben ev işleriyle uğraşırken ufaklığı bahçeye çıkardı. Bazen de ben oğlumla oynarken o mutfağı topladı ya da yemek hazırladı. Bu şekilde her şeye yetişmek zorunda kalmadım.
Hem anne olmak, hem çalışan kadın olmak hem ev düzenini sağlamak hem de tüm bunları yaparken kendimize zaman ayırmak kolay değil, kabul ediyorum. Sizin farklı önerileriniz varsa, onları da duymak isterim.
Not: Bu yazı 4 Ocak 2014 tarihli Milliyet Cumartesi ekinde yayınlanmıştır.
Bir cevap yazın